Temel askerlik görevini yapmaktadır.
Askerliğin ilk günü Temel’in birliğinden sorumlu komutan gelir ve “Askerler benim adım Ali Kırç. Dikkat edin Kırç, R ile. Eğer yanlış söylerseniz sizi mahvederim” der.
Aradan bir süre geçer.
Bir sabah komutan askerleri sıraya dizer ve onlara sorar:
“Söyleyin bakalım benim soyadım neydi?”
Askerler sırayla komutanın soyadını söylerler.
Sıra Temel’e gelir fakat Temel komutanın soyadını unutmuştur.
Yanındaki arkadaşı bunu fark edince Temel’e hatırlatır:
“Unutma r var r...”
Bu ipucunu duyan Temel sevinçle komutanına seslenir:
“Heh hatırladum komutanım, Ali Gört...”
***
Temel Amerika’ya gelir uçaktan iner.
Pasaport kontrolü filan falan derken göçmen bürosuna alırlar.
Görevli memur sorar:
“What’s your name sir?”
“Temel” diye yanıt verir.
Memur devam eder:
“Surname?”
Temel yanıtlar: “Kaya..”
Memur sorularına devam eder:
“Sex?”
Temel gayet sakin cevaplar:
“3 times a week...”
Gümrük memuru şaşırır ve olayı şöyle özetler:
“Oh my god, you do not even have to look for a job...”
(Bu yanıtla ne demek istediğini ben anlamadım. Anlayan anlamayanlara -bana da- anlatırsa sevineceğim... Böyle saçma fıkra mı olur?)
***
Temel'e annesinden mektup gelmiştir.
Gözyaşları içinde açıp okumaya başlar...
Sevgili oğlum Temel…
Senin hızlı okuyamadığını bildiğim için mektubu yavaş yavaş yazıyorum…
Artık senin büyük şehre gittiğin sırada yaşadığımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, “İnsanların başına genellikle evlerinin iki kilometre civarındaki bölgelerde kaza geldiğini” okumuş.
O yüzden taşındık…
Sana yeni adresi veremiyorum, çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri değişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler…
Bu evde garip bir çamaşır makinası var.
Geçen gün içine dört gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektiğimden beri bir daha gömlekleri göremedim.
Geçen hafta sadece iki kez yağmur yağdı. İlki üç gün, ikincisi ise dört gün sürdü…
Benden istediğin yeleği postaya verdim. Ancak, halan “koca düğmelerle paket çok ağır olur” deyince düğmeleri kopartıp yeleğin cebine koyduk. Orada bulabilirsin…
Not: Sana biraz da para gönderecektim, ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum…
Sevgiler… Annen...
***
Temel’le Fadime küsmüşler kağıda yazılı biçimde anlaşıyorlarmış.
Temel yatarken kağıda “Fadime beni sabah 6.30 da kaldır” yazmış.
Sabah olmuş Temel bir kalkmış saat 10.00.
Tabii çok kızmış. Tam kalkacakken bir kağıt düşmüş yere Temel kağıdı okumuş.
Fadime'den not varmış.
“Temel kalk saat 6.30...”
***
Temel ile Fadime biraz kültür ve sanatla ilgilenmeye karar vermişler. Bunun üzerine tiyatroya gitmiş ve bilet kuyruğuna girmişler. Arada hangi oyuna bilet alacakları konusunda da fikir edinmek için etraflarına bakınıyor, kulak kabartıyorlarmış:
“Kerem ile Aslı’ya 2 bilet...”
“Romeo ve Juliet’e 2 bilet...”
“Yusuf ile Züleyha’ya iki bilet...”
Sıra bizimkilere gelmiş. Biletçiye parayı uzatmış ve isteklerini söylemişler:
“Temel ile Fadime’ye 2 bilet....”