Gökmen Ulu iyi...
İyi olmayıp da ne yapacak sanki. İçindeki umudu kaybetse, zindan olur cehennem.
Gittik ama göremedik elbette. Avukatı Murat Ergün ile içeri mesaj yolladık, o da bize selam...
Aynı gün iki de kötü haber aldık.
***
Önce şu cezaevlerindeki “görüşme koşullarına” değinmek lazım.
Ergenekon, Balyoz davaları sürerken, “özel izinle” birinci derece yakınlarının dışındakiler de tutuklularla görüşüyordu.
Şimdi asla...
Birinci derece yakınlarının görüşmesi ise “işkence” halinde.
Retina taramasını falan geçtim.
Üç x-ray cihazından geçiyorsunuz.
Üçüncüsünde üzerinizde sadece “donunuz” var.
Yönetimin verdiği “eşofman” ile (onun da kaç kez kullanıldığı bilinmiyor) son noktayı geçiyorsunuz.
Sonra pantolonunuza “ulaşmanız” mümkün oluyor.
İnsan onurunu “aşağılamak” değil de nedir bu?
Nereden mi biliyorum?
Gökmen'in babası Mehmet Amca'nın, yapılan bu “aşağılayıcı” tedbirlerin onuruna dokunması sonucu fenalaşmasından.
Fenalaşmayıp da ne yapacaksın?
***
Gelelim ikinci “kötü” habere...
Gökmen'in “birinci ayı doldurması” nedeniyle avukatlarının da talebiyle “tutukluluğa itirazı” görüşüldü.
13. Sulh Ceza Yargıcı, “delillerin toplanmamış olması” nedeniyle “tahliye” taleplerini reddetti.
Ben bekliyordum da, hani “umut” ediyordum serbest kalacaklarını...
***
Şimdi biraz geriye gidelim.
26 Mayıs 2017 tarihine. Yani Gökmen Ulu ve Mediha Olgun'un tutuklandığı güne.
8. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Gökmen ile Mediha'nın tutuklanması isteniyordu.
Gökmen Ulu'nun suçlandığı maddeler şunlardı:
1. Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etmek. 2. Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırıya yardım etmek.
3. Silahlı terör örgütüne üye olmak.
***
8. Sulh Ceza Yargıcı, tutuklanma talebine ise şu yanıtı veriyordu:
- Şüpheliler Mediha Olgun ve Bekir Gökmen Ulu'nun FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye oldukları ve örgütün hiyerarşik yapısı içinde yer aldıklarına dair “dosya kapsamında somut delil bulunmadığından” CMK'nın 100 vd maddeleri gereğince BU SUÇTAN TUTUKLANMALARI TALEBİNİN REDDİNE...
- Şüpheli Bekir Gökmen Ulu'nun TC hükumetine karşı silahlı isyana katılma suçundan tutuklanması talep edilmiş ise de, bu suça iştirak ettiğine dair “dosya kapsamında somut delil bulunmadığından” CMK'nın 100 vd maddesi gereğince BU SUÇ YÖNÜNDEN TUTUKLANMASI TALEBİNİN REDDİNE...
- Şüpheli Mediha Olgun hakkında fiziki sevk evrakında Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiili Saldırıya Yardım Etme suçundan tutuklanması talep edilmiş ise de, fiziki evrak ile UYAP kayıtları arasında çelişki bulunması durumunda, UYAP kayıtlarına itibar edileceğinden ve “UYAP'ta kayıtlı olmayan bu suçtan tutuklanma müzekkeresi düzenlenemeyeceğinden” bu suçtan yapılan TUTUKLAMA TALEBİ HUSUSUNDA KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA...
***
Yani yargıç diyordu ki; Gökmen Ulu ve Mediha Olgun'un “örgüt üyesi olduklarına dair somut delil yok.”
Gökmen Ulu'nun “TC hükumetine karşı silahlı isyana katılma” suçuyla ilgili “somut delil yok.” Gökmen Ulu'nun “Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiili Saldırıya Yardım Etme” suçu da UYAP'ta olmadığından (yani suç uydurmayın. Böyle bir suç yok, diyor) “karar vermeye yer olmadığına” karar veriyor.
Ama tutukluyor...
Bence tutuklamıyor, “rehin” alıyor...
Onun için Gökmen tutuklu değil, “rehine”
Olmayan suçun “delili” mi olur ki?
Henüz toplayamamış olsunlar...