“Yolu sevgiden geçen herkese sesleniyorum;
lütfen sevginin üstüne basmayın”
Sunay Akın’dandır.
Sofokles’e; “Bir kelime bizi hayatın tüm acılarından
ve ağırlığından kurtarır. O kelime; sevgidir”
Balzac için de; “Sevmek bir başkasının hayatını yaşamaktır.”
Andre Gide’ye göre: “Sevmekten sonra
en büyük mutluluk, sevgiyi itiraf etmektir.”
“Sevginiz, sevgi üretmiyorsa, başarısız
bir üreticisiniz demektir” diyen B.Brecht’tir!
Nâzım Baba da şöyle seslenir tarihten:
“Kesemde yoktu, yüreğimden verdim.”

***

Goethe; “Yaşamaya zaman ayır,
çünkü ömür bunun için yaratılmıştır.
Düşünmeye zaman ayır, çünkü başarının anahtarı odur…
Sevmeye zaman ayır, çünkü bu daima seni güçlü kılar.
İyiliğe zaman ayır; çünkü İnsan olmanın sırrı budur” der.
Peki “Fransa demek” Jean Paul Sartre
ne yazmış “dostluk” için?;
“Birbiri hakkında hüküm vermek demek değildir
dostluk. İnanmak demektir.”
Ya Oktay Akbal;
“’Tek bir dostunuz bile varsa, bilin değerini.
Küçük çıkarlar, geçici amaçlar için bozuk para
gibi harcamayın! 'Dünyada dost vardır'
ilkesini yaratmaya çalışın gücünüzün yettiğince.”
Attila İlhan’sız olmaz bu yazı;
“Aynı yerde değil,aynı gökteyiz.”
Bir de Albert Camus ekleyelim;
“Tek sorumluluk biliyorum, o da sevgidir.”

***

Günümüzde öylesine toplum kutuplaşmıştır ki, Ortadoğu rotalı
kindar siyaset ile.
Adalet adeta dibinden sarsılmıştır.
Korku, umutsuzluk egemendir coğrafyamıza…
Yüzü gülmez öfkeli insanlar, çoğunluktur.
Sevgiyi, sevilmeyi dillerden uzak tutanların.
Küfürü, hakareti, tehditi çözüm gören; kadına, çocuğa, hayvana
şiddeti benimseyenlerin.
Sayelerinde bütün oyuncakları kırılmış çocuklara dönmüşüzdür.
Ama asla yürek kulvarından umudu sevgiyi eksik etmemişizdir...

***

Hiç Goethe, Nazım, Sartre, Attila İlhan, Gabo,
Yaşar Kemal’den…
Pablo Neruda’dan, Bedros’tan, P.Coelho’dan, Osho’dan,
Orhan Veli’den bahseden.
Şiire, resme, tiyatroya, müziğe -sığınıp- söylem geliştiren
politikacı gördünüz mü son yıllarda?
Şair Başbakan-lar, ressam bakan-lar, tiyatronun
sorunlarını aktaran vekil-ler?
Sevgiden, dostluktan söz edip sosyal medyada
hesaplarında paylaşım yapan?
Oysa iki de bir ölümü kutsamak yerine,
“Sevgiyi üretmek” ve “sevda” üzerine şiirlerden, kitaplardan, resimlerden
iki çift söz iyi olmaz mı?

***

Her zaman yaşamda da, bu köşede de ‘’başımın tacıdır’’
Okan Yüksel Ustam. 
Onun bu ifadeleri;
“Yaşarken her anımızın değerini bilmiş,
hazır olunca gidebilmek için hep ‘sevgi’ye, ‘sevda’ya, 
‘ışığa’ doğru gidebilmişizdir. İntikamın, kaybedenleri
geri getirmediğini yaşamışızdır.”
“Elimde olsa, herkese uyanır uyanmaz birer
şiir okuturdum. 
Daha aydınlık olurlardı” diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın
“Söyle sevda içindeki türkümüzü” dizelerini kendimize
düstur edinmişizdir.
‘Yaşam’ mı, ‘ölüm’ mü? Sorusuna ‘ölüm’ diyenlere
“yanlış” demişizdir” i; benim de mottomdur!..
Ataol Behramoğlu’nun “Yaşamak görevdir
bu yangın yerinde/Yaşamak, insan kalarak”ıyla yazıyı noktalamak
isterken,yüreğinizden “sevgiyi,
sevilmeyi, umudu, dostluğu, hoşgörüyü” de eksik
etmemenizi dilerim.
O zaman dünya “alışkanlıktan değil mutluluktan dönecek.”
İnanın. İnandırın...