5 Milyona yakın emeklimiz var. Ne yapıyorlar ? Nasıl yaşıyorlar, nasıl geçiniyorlar, ne yiyorlar ,ne içiyorlar ?

15 Milyona yakın emeklimiz var. Ne yapıyorlar ? Nasıl yaşıyorlar, nasıl geçiniyorlar, ne yiyorlar ,ne içiyorlar ?
                       Düşündünüz mü?
                       Açlık sınırının 9 bin 425 Lira olduğu bir ülkede, 7 bin 500 lira ile geçinmeye ,yaşamaya çalışıyorlar .Eti, sütü, tavuğu ,peyniri göremeyenler var.Elektrik ,su faturalarını ,doğalgaz faturasını ödeyemeyeler var. Kredi kartı borcu sebebiyle icraya düşenler var.
                       Elektrikten , doğalgazdan tasarruf etmek için sabah evden çıkarak, akşama kadar parklarda oturanlar ,soğuk havalarda bir çay-simitle kahvehanelere sığınanlar var.
                        Akşam saatlerinde gidin semt pazarlarına ; ucuz diye son kalan sebze-meyveleri alan ,utana - sıkıla tazgah altındaki çürük sebze-meyveleri toplayanları göreceksiniz .
                         Nasıl geldik bu hale? Bundan 20 yıl önce emekli olan bir memur ikramiyesiyle küçük de olsa başını sokacak bir ev ya da küçük bir araba alabiliyordu.Şimdilerde ancak birikmiş borçlarını ödeyebiliyor.Bayramlarda torununun elini öpmeye gelmesini bekleyen emekli, şimdi vereceği üç kuruşun sıkıntısını yaşıyor.
                       Emeklilere verilen bayram ikramiyelerini kuruş-kuruş artırıyorlar. Lutfettiler bu yıl 2 Bin liraya çıkarttılar. Neye yetecekse...
                       Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu müthiş bir hamle yaptı. Haziranda verilecek bayram ikramiyesini bu bayramı da kapsayarak toplam 15 Bin liraya çıkaracağı sözünü verdi. Pahalılıktan bunalan emekliler için çok sevindirici bir müjdeydi. Son günlerin en çok konuşulan konusu oldu.
                      Doğal olarak İktidarın hoşuna gitmedi, 40 yerden saldırıya geçtiler. Nasıl vereceklermiş? Kaynak Neymiş? Emekli maaşlarını bile ödeyemezlermiş...
                       Heteredoks formüllerin mucidi Hazine ve Maliye Bakanı Nebati yine kitabın ortasından konuşmuş ; (Milletin aklıyla oynamasın kimse,ülkenin bütçesi zaten en uç seviyede kullanılıyor ) buyurmuş. Bütçeyi en uç seviyeye de muhalefet getirmişti(!) zaten ...
                        Asıl gerçek nedir biliyor musunuz ? Bu tür kafalar ekonomiyi yönetmeye devam ederse asıl o zaman emekli maaşlarının ödenmesi tehlikeye girecek.
                        Bırakın ekonomiyi batıranları...Muhalefet elbette bu hesabı yapmıştır.15 bin liralık bayram ikramiyesi, yaklaşık 225 milyarlık bir yük getiriyor bütçeye. Kaynak mı? Kaldırın gelir dağılımındaki adaletsizlikleri,vergide adaleti sağlayın .Vergi aflarını ,vergi bağışıklığını,vergi kaçaklarını önleyin .
                     Kamuda ısrafla mücadele edin. Israfla ;
                      Cumhurbaşkanlığını Çankaya 'ya taşıyın ,Cumhurbaşkanlığı kullanımındaki saray,köşk ve yalıları halkın kullanımına açın.Kullanımdaki uçak sayısını ,kamudaki araç sayısını azaltın.İhtiyaç dışı kamu binalarını satın .Kamu görevlilerinin birden fazla maaş almalarını engelleyin .Gereksiz yurt dışı teşkilatlarını yeniden yapılandırarak gereksiz yurt dışı kadroları iptal edin.Cemaatlere akıtılan kaynakların musluklarını kesin.
                     Saçma-sapan Kanal İstanbul projesini yırtıp atın .Ki resmi sitesinde 75 milyar olarak açıklanan Projenin daha sonra 400 milyar liraya çıkacağı açıklandı .
                    Bakın kaynak bulunuyor mu? Kaç tane 225 milyar lira çıkar siz hesabedin.
                   Ayrıca Millet İttifakı Bildirisinde emekliler ile ilgili geniş bir çalışma yapıldığı göze çarpıyor.Bildiride emekli aylıklarının artışında yalnızca gerçek enflasyonun değil,büyümeden kaynaklı refah payının da baz alınacağı belirtiliyor. Bildiride emekli yaşlı nüfusun doğa ile içiçe yaşamalarını sağlayacak şekilde planlama yapılacağı,huzurlu evler, yaşam konseptleri ve benzeri kuşaklar arası iletişimin artırılacağı vurgulanıyor .Dul ve yetim aylıklarının artırılacağı belirtilen bildiride 65 yaş üstü yurttaşların kültür, sanat ve spor etkinliklerinden ücretsiz yararlanacağı kaydediliyor.
                    Sağlıkta katkı payının kaldırılması, sendika hakkı, yakacak ve gıda yardımı ile birlikte ''Emekli Bay Kemal dedi' sloganının yerleşmesi çok kolay olacaktır.
                    15 milyon emekli, seçimin kaderini elinde tutan bir güçtür. Bugün çok zor koşullarda yaşamını sürdüren bu kesimin ,bu düzenin devam etmesini isteyeceğini düşünmek aklımızla alay etmektir. Bu düzenin devam etmesini isteyen bir tek yoksul emekli varsa ona ''Yazıklar olsun ' demekten başka bir şey elimizden gelmez.O emekli vatandaşa büyük Usta N'azım'ı dizeleriyle seslenelim;
                      ''...Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeyse eğer
                            ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
                           Kabahat senin
                           -demeye dilim varmıyor ama-
                           Kabahatin çoğu senin canım kardeşim.''