Geçen haftaki yazımda Türk toplumunun önüne her alanda alternatifleri olan yeni bir “HİKAYE” konulması gerekliliğine değinmiştim. Bunun için en önemli koşul siyasi parti ve yöneticilerinin başkalarının oluşturduğu gündemin peşinden gitmek değil, kendi gündemini oluşturacak politika ve argümanları toplumla paylaşarak kabul görmesini sağlamaktır.

Bunun için Türkiye'nin içine düştüğü sorunların nedenlerini ve bunları ortadan kaldıracak politikaları ortaya koyarak GÜNDEM yaratmak ülkenin geleceğine yön verecektir.

Bugün için Türkiye'nin en önemli sorunu değiştirilmek istenen rejim, terör ve can güvenliğidir. İktidarı “sıfır” terörle teslim alan iktidarın, bugünkü ortamı yaratan yanlış politika ve uygulamaları ortaya koymak, yıllarca iktidarı paylaştıkları kişileri “Bizi aldattılar” suçlamasıyla toplumun can ve mal güvenliğine ipotek konulmasına ortak olunmasının devleti yönetme anlayışı ile bağdaşmadığını belirtmek, Suriyeli mülteciler sorununun temelinde dış politikadaki yanlış değerlendirme ve uygulamalardan kaynaklandığını anlatmak kendi gündemini yaratmanın başlangıç noktası olabilir. Bunları halka anlatmak ve desteğini almak öncelikli hedef olmalıdır.

Bunun için sağlam ve inançlı bir örgüt yapısı, vizyonu olan bir üst yönetim ön koşuldur. Gündem değişikliği, yıllarca bunu iş edinen iktidarın kimyasını bozacak, halkın algılarını değiştirecektır. GÜNDEM oluşturmak siyasi partilerin varlığının işaretidir. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması getireceği siyasi sonuçlarının ucunun açık olması düşündürücüdür. Kalpazanlıktan fezlekeleri olanlar hakkında savcıların alacakları tavırda yeni bir gündem maddesi olabilecektir.