Bir iyi, bir kötü haberim var. Kötüsü Kovid-19 enfeksiyonu patladı. İyisi ise, artık birbirinden iyi özellikleri olan iki aşı arasında seçme şansımız var ve her ikisi de ağır hastalığı ve ölümleri engelliyor… “Hangi aşı tercih edilmeli?” sorusunun net bir yanıtı yok, çünkü aynı toplumda iki aşının etkinliklerini karşılaştıran bilimsel bir araştırma yok. Yine de, iki aşının bilimsel yayınlardaki etkinliklerini ve yan etkilerini göz önüne alarak, hangi aşının kimler için daha uygun olabileceğini değerlendirmeye çalışacağım.
Hangisi daha avantajlı?
Güçlü bağışık yanıt ile enfeksiyon gelişmesini önleme konusunda BionTech, yan etkilerin azlığı, yani güvenlik konusunda ise ‘Çin aşısı’ olarak bilinen Sinovac şirketinin CoronaVac aşısı daha üstün. 65 yaş üstünde, yan etkisi daha az olan CoronaVac’ın daha avantajlı olduğunu önceden yazmıştım. 55-65 yaş aralığına, 20 yaş altına, alerjik kişilere, kronik veya otoimmün bir hastalığı bulunanlara da güvenlik açısından aynı aşıyı uygulamak, daha mantıklı olabilir. Antikor üretme kapasiteleri düşük olan bağışıklığı baskılanmış hastalarda ise, yeterli düzeyi sağlamak için BionTech aşısı daha yararlı gözüküyor; bu hastalarda yan etkilerin daha hafif olması da beklenebilir.
20-55 yaş arası sağlıklı grup için ise önerim şöyle: “Enfeksiyona karşı tam korunma sağlayayım, ağrı, hafif ateş gibi yan etkilerin ortaya çıkma olasılığına razıyım” diyenler, BionTech’i tercih etsinler. “Aşıya bağlı yan etki istemiyorum, ayrıca yeni bir aşı türü olan BionTech’in orta ve uzun vadede yan etkileri ortaya çıkabilir, Kovid-19 geçirsem bile hafif atlatayım” diye düşünenler ise CoronaVac’ı...
“Mutant virüslere karşı aşıların durumu ne?” diye sorarsanız, bugün Türkiye’de görülen Kovid-19 enfeksiyonlarının yaklaşık yüzde 75’ini oluşturan İngiltere mutantına karşı korunmada her iki aşı da etkili görünüyor. Az sıklıkta görülen Güney Afrika ve Brezilya gibi mutantlara karşı etkiler ise net değil.
Türkiye’de ve İzmir’de durum
Türkiye genelinde belirlenen hasta sayısında rekorlar kırılırken, ölü sayısı da giderek artıyor. Türkiye’de CoronaVac aşısı uygulanmış 1 milyon 300 bin kişiden hiçbirinin entübe olmadığı ve yaşamını kaybetmediği önceden bildirilmişti. Son zamanlarda ölenlerin hangi oranda aşı olmayı reddeden yaşlı kişiler, hangi oranda aşı sırası gelmemiş hastalar olduğunun halka açıklanması yararlı olacaktır. İzmir’deki durumu, Dokuz Eylül Üniversitesi Pandemi Laboratuvarı Sorumlusu arkadaşım Prof. Dr. Arzu Sayıner’e sordum. Son günlerde laboratuvara gelen hasta sayısında çok büyük artış olduğunu; gelen örneklerin yüzde 15-20’sinin pozitif bulunduğunu; test edilen örneklerde yüzde 71 oranında İngiltere varyantının, yüzde 5 civarında ise Güney Afrika ve Brezilya gibi diğer varyantların belirlendiğini iletti.
Son söz
Bu değerlendirmeleri yaparken tıbbın ‘Önce zarar verme’ ilkesini temel aldığımı belirteyim ve şunu vurgulayım: “En kötü aşı bile hiç aşı uygulamamaktan çok daha iyi.” Birbirinden iyi iki aşı arasında seçme şansımız olduğu için şanslıyız; emeği geçenlere çok teşekkürler. Hızla toplumun yüzde 60’ını aşılarsak bu beladan kurtulabiliriz. Ancak yapılan yanlışları da vurgulamamız gerekiyor ki bu enfeksiyondan en az zararla kurtulalım. Alınan bazı kararları anlayamıyorum. Örneğin, lebalep kongrelerin ardından, Kovid-19 görülmemiş düzeyde bir pik yapmışken, halk hafta sonları hapis yaşarken, esnaf iflasın eşiğindeyken, Bakan Koca tarafından açıklanan “Teravih namazları camide kılınacak” kararı, hangi bilimsel verilere dayanıyor? Bu konuda Bilim Kurulu’na danışıldı mı? Danışılmadı ise Bilim Kurulu neden var?