Gerçekten zor günler geçiriyoruz. Ölüm arsızca etrafımızda dolanmaya başladı. Göztepe eski başkanı Kamil Uçar ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu'nda birlikte görev yaptığımız Gaye Karadağ'ın ölümüne çok üzülmüştüm.
Ardından bir sarsıcı haber daha geldi. Sevgili dostum Atila Sertel'in eşi Ziynet Sertel'i kaybettik. Ziynet de okuldan arkadaşım. Ortak broşürler hazırladık, dergiler çıkardık. Bir gün bile birbirimizi kırmadan. Sertel'lerin o dayanışması, o eş ilişkisi, evliliği özendirirdi.
Şimdi o evlilik bir eksik.
Kötü haberlerin durulmasını beklerken sevgili eşim Deniz'in annesini kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. Beklenen bir ölümdü ama gerçekle yüzleşmek o kadar kolay olmuyor. Olmadı da...
Ve ardından çok eski mesai arkadaşım Nejat Bekmen'in Kovid-19'a yenik düştüğü haberi geldi. Nejat ile Resmiye'nin birbirlerine düşkünlüğü dillere destandı.
Nejat, her sabah eşini Yeni Asır Gazetesi'ne bırakır oradan Hürriyet'e geçerdi. Denk geldiğimizde konuşur sohbet ederdik. Bazen dönüşünü görür ve Resmiye'ye takılırdım; “Yine o adam buralarda dolaşıyor. Yoksa senin peşinde mi? Bak bir gün ağzını burnunu kırıcağım.”
Kahkahayı atar, “Yapma çok iyi adamdır O” diye cevap verirdi.
Gerçekten iyi adamdı...
İyi adamlar, iyi kadınlar tek tek gidiyor...
Ülke olarak da acayip bir kaosun içindeyiz.
Ortalık inanılmaz iddialarla çalkalanıyor.
Konuşmalar, videolar...
İnandırıcı bir açıklama da gelmeyince insan daha da şüpheyle bakar hale geliyor.
Benim amacım karanlık bir tablo yaratmak, içinizi karartmak değil. Ben sadece son günlerin bir fotoğrafını çektim.
Gülse Birsel'in Avrupa Yakası dizisinde bir skeç vardı. Genç bir kadın (Gülse Birsel) her olaya iç çekip, “Her şeyin başı sağlık” diyordu. Umutsuz bir kadını karikatürize ediyordu. Çok başarılı bir tiplemeydi.
Çok gülüyorduk.
Şimdi bir günü bile iyi bitirmek hayat memat meselesi oldu...
Artık gülecek durumda değiliz...
Sağlığa, sağlıklı kalmaya çok ihtiyacımız var.
Hem bireysel, hem de toplum olarak.