Engelliler Haftası bugün sonra eriyor. Kutlamalar yapıldı, herkes engellilerin yanında oldu! Oysa biz, çözümlenmeyen yapısal sorunlarla boğuşurken günlerin haftaların kutlanmasından hiç haz etmiyoruz.
Devletin, Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’de sayılan yükümlülüklerini yerine getirmesini ve sözleşmeye uygun düzenlemelerin bir an önce, ötelenmeden hayata geçirilmesini istiyoruz
Bir Engelli Haftası daha bugün son buluyor. Belediyeler ve devlet kurumları yine Engelliler Haftası'nı kutladı. Engelli bireyler, aileler ve sivil toplum örgütleri ise bu kurumların tam tersine ortada kutlanacak bir şey olmayacağı görüşlerini çeşitli platformlarda açıkladı. Bu çelişkili durumun nedeni, aslında engelli toplumunun yıllardır çözüme ulaştırılamayan yapısal sorunları.
Vaat ve bütçelendirilmemiş eylem planlarıyla yıllar boyu hep boş bir umut içinde yaşatılan engelli toplumunun sabrı tükenmiş durumda. Hiç bir engelli grubunun gelecek zaman yani -cek ve -cak fiil çekimiyle biten cümlelere tahammülü kalmadı. Cümlelerin şimdiki zamanda bitmesini istiyorlar. Yılların yapacağız, edeceğiz, gerçekleştireceğiz vaatleri artık hiç bir anlam ifade etmiyor. Bir her türlü plana artık şunu söylüyoruz: Hemen, şimdi!
HAKLARINA KAVUŞAMADILAR
Türkiye, Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'yi 2007’de imzalayıp, 2009’da onaylamasına karşın hala üzerine düşen yükümlülükleri tamamlayabilmiş değil. Bunun anlamı, Tü-rkiye’deki engelli bireylerin hala eşit yurttaşlık haklarına kavuşamaması demek, engelli yurttaşlarıy-la ilgili yükümlülüklerini yerine getiremeyen bir ülkede bu yükümlülüklerin toplumun en küçük birimi aileye tevdi edilmesi demek. Ebeveynler pek tabi ki ömürlerinin sonuna, kanlarının son dam-lasına kadar engelli çocuklarının her türlü destek ihtiyacını karşılamaya hazır, karşılıyor.
Asıl soru ebeveynlerden sonrasına ait. Ya sonra? İşte bu sorunun yanıtı, ancak ve ancak engelli bireylerin eşit yurttaşlık haklarına kavuştuğu, toplumun hiçbir kesiminde ayrımcılıkla muhatap olmayacağı bir düzen sağlandığında anlamlı olacak.
ENGELLİLER YÜRÜDÜ
“Farkında ol fark yarat diyerek çıktığımız bu yolda birlik ve beraberliğimiz için sen de yanımızda ol” çağrısıyla 10 Mayıs, Çarşamba günü bir yürüyüş düzenleyen Engelli Dernekleri Birliği’nin da-vetine katılım büyük oldu. Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen engelliler ve aileleri, alanda yaşanılan sorunların yıllardır çözüme kavuşturulmamasına tepki gösterdi.
Konak Meydanı’na kadar davul zurna eşliğinde yapılan yürüyüşe Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir Milletvekili adayları İrfan Değirmenci ile Eser Atak, İzmir Barosu Engelli Hakları Komisyonu üye-leri, KEDİ (Kabul, Eşitlik, Dahil Olma, İstihdam) Otizm Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, engelli derneklerinin temsilcileri, engelliler ve aileleri katıldı. Yürüyüşün ardından yapılan basın açıkla-masını İzmir Engelliler Dernekleri Birliği adına Buca Engelliler Derneği Başkanı Harun Kara oku-du. Siyasi partilerin seçimlerde milletvekili aday listelerini oluştururken nüfunsun yüzde 12’sini oluşturan engelli bireyleri görmezden geldiğine vurgu yapan Kara, çeşitli dezavantajlı grupların hak teslimiyeti için yola çıktıklarını söyleyenlerin listelerinde engelli aday bulunmamasını eleştirdi.
'GÖRMEZDEN GELDİNİZ'
“Milyonlarca engellinin Yüce Meclis'te temsiliyetini, eşit yurttaşlar olma isteğini görmediniz” diyen Kara, şöyle devam etti: “Kafalarınızın içindeki sakat, yardıma muhtaç önyargısını kıramadınız. En-gellileri üreten birey haline getirmek yerine üç beş kuruşa muhtaç haline getirdiniz” diyen Kara, Alanında yaşanan sorunların bütçelendirilmiş, ayakları yere basan bir engelli politikasıyla çözüme kavuşabileceğini hatırlatan Kara, “Bizim taleplerimiz arasında Engelli Bakanlığı bile var. Aileleri ile birlikte neredeyse toplumun yarısını kapsayan bir kesimden bahsediyoruz. Siyasi alan engellileri yok saymayı, tercih ediyor ne yazık ki. Güç kavramı üzerinden çalışan siyasi sistem, ulaşmaya çalıştığımız demokratik yapıyı engelliyor. İçindeki renkleri, çeşitliliği koruyamayan, parlamentoya yansıtmayan bir tablo ortaya çıkıyor. Ancak bizler hak temelli davamızdan, özgürlük taleplerimizden vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Sesimiz çıktığınca her yerde ve ortamda sizlere bizler de varız diyerek, sesimizi duyurmaya devam edeceği. Her türlü engellemeye ve umursamazlığa rağmen, elbette bir gün zincirleri kıracağız.”
KEDİ’nin standı
İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Engelsİzmir Şube Müdürlüğü’nün Afet Odağı’nda Engelliler Farkındalık Haftası kapsamında İnciraltı Kent Ormanı’nda oluşturduğu sivil toplum örgütleri alanında stand kurma teklifine, KEDİ -Kabul, Eşitlik, Dahil olma, İstihdam- Otizm Derneği olarak olumlu yanıt verdik. Amacımız, henüz tanışma olanağı bulmadığımız sivil toplum örgütleri ve ziyaretçiler arasında otizm ile ilgili olanlar ile tanışmaktı. Pek tabi ki İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer başta olmak üzere belediyenin engelli alanı ile ilgili yöneticileriyle de ilişkilerimizi geliştirmekti. Çünkü otizm hak savunusu alanında çıktığımız bu yolculukta, belediyeler hedeflediğimiz önemli işbirlikçilerimiz olacaktı. Etkinliklerde derneğimizin tanıtımını yapmak, daha çok kişiye ulaşabilmek önemliydi. Stand sayesinde hem Tunç Soyer ile kısa da olsa konuşma fırsatı yakaladık hem de tanışıklıklarımızı artırdık. Ama en önemlisi, kısa süre önce görev nedeniyle Sakarya’dan Torbalı’ya taşınan ve stantları da “Bizden birilerini bulabilir miyim” umuduyla ziyaret eden Sakine Koçer ve otistik oğlu Umut Arda ile tanıştık. Sakine hanım artık otizm alanında İzmir’de yeni kurulmasına rağmen kısa zamanda büyümüş KEDİ ailesinden haber-dar ve dilerse bizimle birlikte yol alabileceğini biliyor. Laf aramızda, daha ilk tanışmamızda birbiri-mizi çok sevdik.
Engelli Haftası mesajımız
Engelliler Haftası’nın ilk günü 10 Mayıs’ta, sabah erken saatlerinde derneğimizin sosyal medya platformlarında görselleştirilmiş bir mesaj yayınlayarak, “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme hakkında bilgilenmenin tam zamanıdır, değil mi!” diye sorduk. Türkiye’nin 2007 yılında imzalayıp, 2009 yılında onayladığı sözleşmenin yenilikçi ve temel tanımları, “Engelliliğe Dayalı Ayrımcılık”, “Makul Düzelenleme (Uyumlaştırma)” ve “Erişebilirliği” açıkladık. Sözleşmenin 7 ilkesi ve devlete verdiği yükümlülükler hakkında ufak bir bilgilendirme yaptık ve şöyle bitirdik: Günleri, haftaları kutlamanızı, farkındayız, yanınızdayız mesajlarınızı, vaadlerinizi değil; devletin yüküm-lülüklerin yerine getirmesini istiyoruz. Bekliyoruz!