Yarın Ulu Önder Atatürk’ün 84’üncü ölüm yıldönümü.
Aslında o ölmedi, hep aramızda. Gencinden yaşlısına onun izinde bir milletiz.
Onun hakkında yüzlerce kitap yazıldı. Hangi birinden söz edeyim. Kısaca şan ve şerefle dolu hayatından söz edeyim. İlk önce Çanakkale Destanı’na imza attı. Rus ordusunu geri püskürtmeyi başardı.
Mustafa Kemal çareler ararken eline mükemmel bir fırsat geçti. Samsun’da Türkler ile Rumlar arasında sorun vardı ve acil olarak çözülmesi gerekiyordu. Bunun üzerine 16 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a hareket etti.
Mustafa Kemal’in amacı Türkler ile Rumlar arasındaki sorunu çözmek değil, Türkleri savaşı kazanabileceğine ikna etmekti. Bunun için Samsun, Havsa ve Amasya’da önemli görüşmeler yaptı.
Böylece Mustafa Kemal, Ankara’ya bir coşku ile vardı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açtı, Anadolu’nun her köşesinden gelen milletin temsilcileri ile Kurtuluş Savaşı’nı başlattı.
İnönü Muharebeleri ile ilk zaferler kazanıldı, Sakarya Muharebesi, Yunan Ordusu’nun sonunun başlangıcı oldu. Bu zafer ile artık duramayacağını biliyordu ve ordusuna o ünlü sözü söylemişti. “Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri”. Bununla birlikte Yunan ordusu tamamen bozguna uğratıldı ve İzmir tekrar ele geçirildi.
Saltanatı ve halifeliği kaldırdı. Lozan Antlaşması ile de batı dünyasına Osmanlı olarak değil Türkiye Cumhuriyeti olarak kendini kabul ettirdi.
Yeni alfabe kabul edildi, Türk Dil Kurumu kuruldu ve okuryazar sayısında artışa geçildi. Devletçilik ilkesi ile ekonomik kalkınmalar gerçekleştirildi.
Hayatını inkılaplara veren Atatürk karaciğer yetmezliği nedeni ile hayata veda etti.
Geleyim bugüne; onu seven, kollarına dövme yaptıranlara sözüm yok. Ama onun eserlerinin ne hale geldiğini de unutmamak gerekiyor. Çünkü onun binbir zorlukla kurduğu limanlarımız, Tekel, yeraltı kaynaklarımız, haberleşme, Sümerbank ve Şeker Fabrikaları başta pek çok kuruma sahip çıkılmadı.
Çok az da olsa içimizdeki bazı hainler onun eserlerini yok etmeye çalışsa da bakın dünya liderleri ne diyor.
“Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu'nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildi. Winston Churchill, İngiltere Başbakanı, 1938”
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.