Karşıyaka'nın 1 numaralı formasının sahibidir, yarınlara güzellikler, şampiyonluklar bırakanlardandır.

Dal gibi bir vücut. Uzaktan bakıldığında ha yıkıldı ha yıkılacak. Ama öylesine sağlam, öylesine inatçı, öylesine direngendi ki hiçbir forvet yıkamadı onu.

Kalesini onurunu korur gibi korudu takvimin en güzel yerinde. Göğü kucaklayıp getirmedi ama Karşıyaka'nın 1970 yılında şampiyon olduğu döneminde gülmenin mutluluğunu yarattı.

Hiç kimsenin gölgesi olmadı. Karşıyaka'nın kölesi oldu. Karşıyakalılığın tapınağını yarattı, rüzgar gülünde gülüşün özgürlüğünde.

Adı: Ekrem Güçsav.

Ebedi Karşıyakalı.

68 kuşağının tarih yazdığı bir dönem yaşıyordu dünya.

İzmir futbolu da 68 yılında sevmenin zamanındaydı.

Hüznü de sevgiyi de mutluluğu da paylaşır futbol alanlarında destan yazardı.

Altay bir başka güzel, Göztepe bir başka endamlıydı. Karşıyaka da hem güzel hem de endamlıydı.

O zaman yeşil çimenlerle örtünmemişti futbol alanları. Statların zemini o zaman futbol sahası değil, taş toprak ve çamurdan oluşan inşaat sahasıydı.

Kalede oynayanlar için kaleyi korumak da önem taşırdı. Ama Ekrem bu, giymiş Karşıyaka formasını, bedenini mi düşünür.

Çünkü ellerinde tuttuğu top değil, Karşıyaka sevgisidir.

Spor servislerinde o yıllarda maç akşamları da bir başka olurdu. Filmler karanlık odaya giderken, oyunun tartışması başlar, yazarlar izledikleri maçlar için adeta kalemlerini dövüştürürlerdi.

Daktilo makinelerinin başına oturulur, heyecanlı bir gürültü yayılırdı odalara … Daktilo tuşlarının sesleri..

Tavşan kanı çayla sigara dumanı arası bir bulut çömerdi servisin üstüne… Biraz ötede teleksler tıkırdardı…Teknolojinin en hızlı uçağı fakslar yoktu o zamanlar. Ve bir başka keyifle yazardık şampiyonluğa giden yolda kazanılan maçları telaştı bir öpüş zamanında.

Sevmenin bir zamanı varsa o zamanlar vardı.

Kalecilik her şeyden önce bir deneyim, bir oyun okuma ve bugünün çağdaş futbolunda bir oyunun en hızlı başlatma işidir.

Pozisyonları ve oyunu çok iyi takip eden Ekrem Güçsav, iyi bir kaleci ama her şeyden önce çok iyi bir Karşıyakalıydı.

Benim izlediğim, yazdığım, şampiyonluğunu yaşadığım Karşıyaka’nın 1 numaralı formasının sahibi Ekrem Güçsav bugünlere, yarınlara  güzellikler, şampiyonluklar bırakanlardan, giydiği formanın hakkını verenlerdendi.

Kuşkusuz bir futbolsever için en büyük kayıp 50’lerin 60’ların 70’lerin kuşağını izleyememiş olmaktır. Yaşamlarında futbolun önemli yer tuttuğu insanlar eğer bu kuşakları izlememişse değil okuduklarında, yazdıklarında bile önemli eksiklikler vardır.

Bir kavuşma güzelliğinde ben 60 ve 70 kuşaklarını, daktilomla yazdım, yüreğimle yaşadım.  Unutamadığım birçok futbolcu oldu ama Ekrem, seni unutmak gerçekten imkansız.

Karşıyaka seni yaşadı, unutulmazsın.

****

Karşıyaka'ya değer katanları peşpeşe onurlandıran Karşıyaka Belediyesi, bu kez Güçsav adına

Ordu Bulvarı 6116/1 Sokak’ta bir park açtı.

Aralarında Kemal Zorlu, Dr.Şaban Acarbay'ın da olduğu dostlarımla oradaydım.

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın, konuşmasında da şu cümleye ben de imzamı atıyorum;

“Ekrem Güçsav, on binlerce dönüm arazi üzerine kurulmuş parklara ve ormanlara adı verilse bunu fazlasıyla hak etmiş bir insandır."