İnsanlık tarihi sürecinde yaşam biçiminin şekillenmesinden olayların yön değiştirmesine, sosyal ve ekonomik gelişmelerden ülkelerin sınırlarının belirlenmesine, savaştan barışa hemen hemen her alanda “LİDERLER” etkili olmuşlardır.
Liderlik kolay değildir. Kitlelerden kabul görecek yaklaşımlar gereklidir. Bunun için hangi alanda olursa olsun, kültür, deneyim, sevgi, dostluklar, insan hakları, doğaya yaklaşım, saygı, yaşam güvencesi gibi unsurlar lider olacak kişinin, birikiminin altyapısını oluşturur.
Liderler toplumun, bulundukları kurumun yapısını, işleyişini, yaşam biçimlerini değiştirecek kararlar alabilirler. Bunlar arasında en etkili olan siyasi partilerdeki liderliktir. Halil Tunç 1960’lı yıllarda Ankara bira fabrikasında fıçı taşıyarak başladığı çalışma hayatında Türk İş Genel Başkanlığı’na kadar yükselmiş, birçok işçi eylemine öncülük etmiş, Senatör olmuş ancak toplum yapı ve yaşantısını değiştirecek radikal bir dönüşüm sağlayamamıştır. Buna karşın İsmet İnönü, 1963’te Kıbrıs için müdahaleye karşı ABD Başkanı Johnson’un mektubuna karşılık verdiği “Yeni bir dünya kurulur Türkiye de o dünya içinde yerini alır” yanıtı ile ülkenin hem iç hem de dış politikalarında dönüşüm sağlayabilmiştir. O günün siyasi iklim koşulları içersinde Süleyman Demirel’in “Yollar yürümekle aşınmaz” sözü özgürlükler konusuna bir başka boyut kazandırmış, Bülent Ecevit’in “Toprak işleyenin, su kullananın’’ sözü de sosyal ve ekonomik alanda halk kitleleri tarafından kabul görmüştür.
***
Bugünün Türkiye’si ve dünyası çağın koşullarına göre yeniden şekillenmektedir. Bu evrim süreci içersinde halkın beklentilerine yanıt verecek, vizyon sahibi, birikimlerini bu yönde kullanabilecek kişiler “LİDER” sıfatını kazanacaklardır. Makam sahibi olma lider olmak değildir.
Son gelişmeleri bu açıdan değerlendirmekte yarar görüyorum.
NOT:11 Mayıs Cumartesi günü saat 16.30-18.30 arasında Yakın Kitabevi’nde “Türkiye Nerede Yanlış Yaptı” başlıklı son kitabımın imza günü var. Dost ve okurlarıma duyrulur.