Seçim sürecine girildiği şu aşamada partiler buna yönelik çalışmalarına hız verdi. Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusunu geride bırakan Millet İttifakı bir “DEMORASİ MANİFESTOSU” hazırlığını tamamlamak üzere. Gerçek demokrasi ve fırsat eşitliği önerilen manifesto da bu dönüşümün nasıl olacağının ipuçlarını taşıyor.
Manifestoda yer alan bazı açılımları şu şekilde tanımlamak olası. Sosyal demokrasi toplumları, eşitliğe, adalete, bağımsızlığa, refahın yaygınlaştırılmasına yönelik bir dönüşümü gerçekleştirme mücadelesidir. Bunun başarılması üretim sürecinin değiştirilmesine bağlıdır. Yüksek üretim düzeyi hedeflere ulaşılmasını sağlar. Ülkeyi bulunduğu noktaya taşıyan yılların sağ ve muhafazakar politikaların yerine liyakatlı kadroların yer alacağı fırsat eşitliğini ön planda tutan bir idari reform gerekmektedir.
Özgürlük, demokrasinin temel taşıdır. Binlerce kişi düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde yatmakta, medya sansür yasaları ile susturulmakta, anayasal hak ve hükümler bizzat mahkeme ve kolluk kuvvetleri tarafından uygulanmamakta, halk baskı altında tutulmaktadır. Can güvenliği kalmamıştır.
Emek bir bütündür. Kafa-kol emeği, işçi-memur ayrımı yanlıştır. Emek üretimin özüdür. Üretim ve yönetim teknolojisinin sürekli değiştiği günümüzde emeğin üretimdeki önemi daha da artıyor.
Sosyal demokrasi bu dönemde, bilgi, üretim, manevi değerler, emek, bireyin öne çıktığı, yenilik, sistem organizasyonu, altyapıyı oluşturmayı amaçlayan yaklaşımı ile yeni bir Türkiye önermektedir.
Bu demokrasi anlayışı ve bilgi ağının oluşturduğu altyapı üzerine demokrasi, dürüst yönetim, insan hakları, bağımsız yargı, sosyal güvenlik, çağdaş eğitim, özgür üniversite, hızlı adalet, adil gelir dağılımı, nano teknoloji, sanayileşme, yeni vergi reformu, esnaf ve köylünün sorunlarının çözümü, kadın ve gençlere verilecek öncelikler, çevre, sivil anayasa, demokratik bir çalışma hayatı, tüm bunları sağlayacak reformlar yeni bir siyasi anlayış değişimini gerektiriyor. Unutmayın değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
Millet İittifakı bu doneleri içeren bir çalışmanın içersinde. Ana hedef TBMM’de çoğunluk. Parlamenter düzene geçiş sürecinde Cumhurbaşkanı’nın konumu ve işlevi.
Seçim sürecinde AKP’yi yaptıkları uygulamalarla “vurmayı” hedefleyen Millet İttifakı, Dolmabahçe görüşmeleri (Yaşar Büyükanıt, Bakanların da katıldığı HDP ile yapılan mutabakat), FETÖ’nün siyasi ayağı, Ergenekon, TSK’nın hedef alınması, sınırda kurulan mahkemeler, yolsuzluklar, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu’nun açıklamaları gibi argümanları da gündeme taşıyacak.
Zorlu günler Türkiye’yi bekliyor…