Yurtiçinde ve dışında tanınan ve aranan bir "MARKA" olmak her kurum ve kuruluşun en
 önemli hedefidir.
 Ancak böyle bir konuma ulaşmak o kadar kolay değildir. Temelinde vizyon, ilkeler, hedefler, 
 alıcı memnuniyeti, yenilenme, çalışanların kalitesi ve yaratıcılığı, halkla ilişkiler, organizasyon, en önemlisi o kurum ve kuruluşun yönetim anlayışı ve kadroları "MARKA" oluşumunu etkileyen faktörlerdir.
 Evrensel boyutta "MARKA"olmak için tüm bunların eksiksiz ve güncellenerek uygulanması gerekir.
 Bunlardan biri veya ikisinin yapılmaması "MARKA"nızın değerini düşürür, pazar kaybettirir.
 Kaybettiğiniz pazarı yeniden kazanmak zordur. Büyük dönüşümler ister.
 Geçmişte Coca Cola, Pepsi, günümüzde VW bunun örnekleridir. Coca Cola Arap
 pazarına girme aşamasında bu ülkelerde okuma- yazma olayının sağdan sola olduğunu
 dikkate almayarak reklam ve sloganlarını yanlış düzenlemiştir. Bunun sonucu olarak,
 çölde koşarak gelen bir Bedevi'nin kola içtikten sonra yere yığılıp kalması, rakiplerinin de
 katkısı ile "Cola öldürür" algısını yerleştirmiştir. Halbuki verilmek istenen mesaj, "Cola baygın yatanı bile koşturur" idi. Gözden kaçan ufak bir hata Cola'nın milyarlarca dolar
 zarar etmesine ve pazara girmesinin üç yıl gecikmesine neden olmuştur. VW'de çevre
 kirlenmesi konusundaki dikkatsizliği binlerce arabanın geri çekilmesine ve "MARKA"
 değerinin güven kaybetmesine neden olmuştur. Bu durumda olan kurumlar "MARKA"
 değerleri yeniden kazanmak için büyük bedeller ödemiş ve ödemektedirler.
 Sosyal, ekonomik, siyaset, spor alanlarının hepsinde bu yaklaşım ve yapılanma "MARKA"
 olmanın vazgeçilmez unsurlarıdır.
 Siyaset alanında CHP, geçmişi ve ülkedeki konumu ile evrensel bir "MARKA"dır.
 Tarihi süreç içersinde çeşitli nedenlerle örselenmiş, konumunu kaybetmiş, bu "MARKA"ya oy verenler, yaşamlarında büyük bedeller ödemek zorunda kalmışlardır.
 CHP'yi yeniden güçlü konuma getirmek için, en alt birimlerinden yönetim kademelerine
 kadar uzanan merdivenlerin her basamağında günün koşullarına göre yazının girişinde
 vurguladığım tüm unsurları içselleştirmiş kişilerle yeniden yapılanması şarttır. Altyapısı
 olmayan Başkanlık partiye bir şey kazandırmaz.
 CHP'yi bugünkü konuma getiren anlayiş ve parti içinde "FOSİLLER" diye anılanlarla
 CHP'nin yeniden güçlü bir "MARKA" olmasının mümkün olmadığı görülmüştür
 Partiyi yönetmeye talip olanların, tüm bunları iyi değerlendirmeleri ve geleceği iyi
 okumaları gerekir.    
 
 Not: Bu yazı 16 Kasım 2015 tarihinde bu köşede yayınlanmıştır.