Geçenlerde Sözcü’nün ekinde Mustafa Balbay’ın yazıları vardı. Yıllar önce ziyaret ettiği Selanik’te, Atatürk ve Nazım Hikmet’in de aralarında bulunduğu yirmi kadar Selanik doğumlu ünlünün belediye başkanı tarafından onurlandırıldığını yazıyor.

Dünden bugüne bizim siyasi ve sosyal geçmişimizde etkili olan çok sayıda Selanik kökenli Türk insanı var. Bunların çoğu, Mustafa Kemal Atatürk’e büyük destekler vererek Kurtuluş Savaşı’na katılmış ve sonrasındaki devrimlerde rol almış insanlar…  

İşte birkaçı; Salih Bozok, Şükrü Bleda, Halil Rıfat Paşa, Nuri Conker, Refet Bele ve… Doktor Nazım. 

DOKTOR NAZIM 

İttihat Terakki’nin bu yaramaz, özü sözü bir, doğrucu ve “çenesine hakim olamayan!” Askeri Tıbbiyeli çocuğunun başına gelmedik kalmıyor. 

Askeri Tıbbiye üçüncü sınıfındayken, Abdülhamit’in şiddetinden kaçarak gittiği Paris’te Sorbonne Tıp Fakültesini bitiriyor. 

Yerinde duramayan Doktor Nazım’a Padişah, gıyabında iki farklı zamanda idam cezası veriyor. İkinci Meşrutiyet’in ilanına kadar Avrupa’da ve kaçak geldiği İzmir’de bir komitacı olarak büyük işler yapıyor. 

Dramatik bir şekilde, üçüncü idam kararından kutulamayan Doktor Nazım’ın yaşamında ilginç bir Moskova bölümü var; 

                         MOSKOVA’DA İKİ NAZIM 

İttihat Terakki kapatılmış, yönetici ittihatçılar dağılmışlardır. Doktor Nazım, önce Berlin’e sonra Moskova’ya gitmiştir. Tarih, 1921. Türkiye Büyükelçisi Ali Fuat Paşa, Moskova’da, “Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesinde” okumakta olan üç öğrenciyi Doktor Nazım ile tanıştırır;  Şevket Süreyya, Vala Nurettin ve Nazım Hikmet! 

Doktor Nazım onlara, kendi açısından hürriyet demek olan Meşrutiyeti heyecanla anlatırken, Nazım Hikmet ayağa fırlar;  

“Meşrutiyet inkılabı mı dediniz, saçma!” diye bağırır. “Dünyada bir tek inkılap vardır, o da proleterya inkılabıdır. Yapmakla gurur duyduğunuz bu inkılap, reaksiyoner burjuvazinin bir oyunu, istilacı kapitalizmin bir istismar vasıtasıdır!” 

Doktor Nazım çok sever, yirmi yaşlarındaki bu deli oğlanı. Nazım Hikmet, Büyükelçi olan Ali Fuad Paşa’nın da yeğenidir. O Ali Fuad Paşa ki, daha sonra Mustafa Kemal Paşa tarafından milletvekili yapılmış ama onunla ters düşerek muhalif Terakkiperver Parti’yi kuranlardan olmuştur. Sonrasında, İzmir suikastı nedeniyle tutuklanmışsa da suçlu bulunmamış… 

Ama Doktor Nazım, suikast gerekçe gösterilerek İstiklal Mahkemesi Başkanı Kel Ali (Çetinkaya) tarafından idam edilmiştir. Yürekleri yakan bir hikayedir, Doktor Nazım’ın yaşamı! 

Balbay’ın yazısı, Selanikli iki Nazım’ın Moskova’daki sohbetini anımsattı bana…