Dile kolay, 62 yıldır tiyatroda, sinemada, dizilerde! Yani; bir ömür! Sanatıyla, bağımsız karakteriyle, yurtseverliğiyle, yıllardır toplumu uyutanlara karşı uyandırmaya çalışandır o.
Hayata bakışı, yaşadıkları, bildikleri, bilmedikleri, sevdikleri, hazları, tutkularıyla, türlü duygularıyla dostluk sevgi ustasıdır o. “Hayat denen karamela ne tuhaf bir lezzet. Hep iyi bir insan olmak için çalıştım hayatta”yı yazandır o! Müjdat Abi’ye göre; “yaşamak sanat, sanat yaşamaktır!”
xxxx
Zincirlendi, zindana atıldı, mahkemelerde süründürüldü yine af dilemedi; hep direnen oldu yurtsever Atatürkçülüğüyle. O, “İlkelerin olacak. Seni satın alamayacaklar. Aptalların uydurduğu atasözlerine inanmayacaksın: 'Paranın satın alamayacağı şey yoktur', 'Herkesin bir fiyatı vardır' gibi sözlere kanmayacaksın. Onurunla, kimliğinle ve beyninle akıllı yaşayacaksın. Üreteceksin, seveceksin, sevileceksin inançlarının arkasında duracaksın.
Sevgilerin karşılıksız, yardımların gizli olacak. Seni attan, ottan ayıran özelliğin farkına varacaksın. Çünkü sen insansın ve bunu yakaladığın gün bembeyaz yaşayacaksın”ıyla Müjdat Gezen’dir!
xxxx
Bakın Cumhuriyet’te haftalık köşe yazılarının birinde Maliye ve Ekonomi Bakanı Nurettin Nebati ile ilgili bir esprisi başına ne işler açtı Müjdat Gezen’in? Anlatıyor;
“Pek çok büyük gazetenin mizah sayfası yönetmenliğini yaptım.
O süreler içerisinde çalıştığım gazetelerin, benim hakkımda, reklamıma dönük haber yapmalarını hep engelledim. Oysa benim bir de oyunculuk yanım var.
Buna karşın, hem bu gazetede yazıyorsun hem bu gazete seni övüyor meselesi hoşuma gitmedi.
Geçenlerde Cumhuriyet’ten genç bir kızımız beni aradı ve bir haber röportajı yapmak istediğini söyledi, kabul etmedim.
Oyunum sekiz ödül aldı, hiçbiri Cumhuriyet’te, sanat sayfasında yayımlanmadı. Gerek yok.
Nebati Bey’le ilgili olarak da yazmayacaktım ama yine bu gazetede ‘Köşe Atışı’ adlı köşemde kendisine bir şaka yapmıştım ya ‘Doktor bana Nebati’yi yasakladı, artık zeytinyağı kullanıyorum’ diye.
Aradan üç beş gün geçti geçmedi maliye müfettişleri 2021 yılı defterlerimi incelemek üzere faaliyete geçtiler. 2021 hem okulumun hem tiyatromun kapalı olduğu yıl. Koronanın en hızlı zamanları.
Birkaç kurs öğrencisini okutabildik, bir dolu bir boş sıralarda, maskelerle.
Buraya kadar iyi.
Ama altmış yıldır deftere tabi bir sanatçı olarak ben hiç denetlenmedim.
Bu ilk kez oluyor ve ilk denetimi yapan müfettiş değiştirildi.
Neyse. Şimdi bunlar, benim için onlarca dava açtılar.
Hakaret, Cumhurbaşkanı'na hakaret, tutmadı. FETÖ’cü zaten tutmaz. PKK olmaz!
‘Bari maliyeden girelim’ dediler. O da tutmaz.
Burada beni kızdıran, benim defterlerimin incelenmesi değil.
Okulumun ne kadar öğrenci velisi varsa hepsinin evlerine telefonla baskı yapıp sorguya çekilmesi.
Bak Nebati Efendi. Bu anayasal bir suçtur.
Benim öğrencilerimin velilerini baskı yoluyla yıldıramazsınız.
Hepsi bize telefon açıp ‘YANINIZDAYIZ’ diyorlar.
Çünkü MSM; sanatın, Cumhuriyetin ve demokrasinin sığınılan kalesidir.
Koruyucusu Atatürk’tür. Biz böyle şeylerle yılmayız.
Ama tam altmış yıl hakkında bu konuda hiçbir tezvirat yapılmamış birine böyle girerseniz, size ille de bir bedel ödetirler haberiniz olsun.
Sanırım siz komik birisiniz.
Ne yapsanız, ne söyleseniz gülüyorlar.
Ben de gülüyorum zaman zaman.
Ama duracağınız noktayı bilin.
Altmış yılı aşkındır bu halkla iç içeyim.
Sizi hiç tanımam. Kimsiniz, nesiniz, nasıl bakan oldunuz, bilmiyorum ve ilgilenmiyorum. Ama ‘Nebati bana dokunuyor’ söylemimi biraz daha ileriye götürüp “Nebati bana gerçekten dokunuyor” diye değiştiriyorum.
İşin fena yanı, bana kim dokunduysa çarpıldı.
Allah’ın da böyle bir adaleti var demek ki.
Beni bu yazıyı yazmaya mecbur eden sisteminiz yakında çökecek.
Mali defterlerim de benim yaşamım kadar temizdir.
Üzerinde oynamalar falan yaparlarsa bedellerini öderler.
Kim olursa olsun, bunu affetmem.
Sakın öğrencilerimle ve öğrenci velilerimle uğraşmayın.
Onlar benim canlarım ve kan damarlarımdır.
Benimle uğraşmanız ise zaten beyhudedir.
Sizler gidicisiniz. Biz ise hancıyız.
Sitemlerimle.”
xxxx
Siz; hayat pahalılığına, yüzde 161’lik enflasyona, zamlara, geçim sıkıntısına, işsizliğe, kur karşısında pul olan TL’mıza, suyunu çeken bütçeye kafa yorun, çözüm bulmaya çalışın!
Bırakın Müjdat Gezen’le uğraşmayı. O, halkın sevip saydığı sanatçıdır. .
“Türkiye’nin Yüzünü Güldüren Adam”a hiçbir kumpas tutmaz!