"Adını 'Onur' koyduğum kavga/
Büyü de 'Umudu' doğur..."
(Nihat Behram)
Fransa Kralı 1.François, Kuzey İtalya’nın Pavia’sında Alman İmparatoru V.Karl’ın askerlerine yenilir.
Esir düşen kral, annesine tek satırlık mektup gönderir;
"Onurumuzdan başka her şeyi yitirdik!.."
Anne Louise de Savoie, Osmanlı İmparatoru Kanuni Sultan Süleyman’dan yardım ister, "Muhteşem Süleyman" da araya girer ve Fransa Kralı’nı kurtarır.
***
Onur...
Haysiyet...
"Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına değil onuruna bakın, duruyorsa yaşıyordur. "der
Büyük Devrimci Che Guevara da!
Geliyorum konumuza...
Bu yıl "100'ler Kulübü''nde seçkin yerini alacak Altınordu, futbolda zor günler yaşıyor.
Geçen yıl Süper Lig'in kapısından dönen
"1923'lü Armada", şimdi küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya...
Son iki hafta biri deplasmanda iki üç puan alıp umutlanan Kırmızı-Lacivertliler, fikstürde dezavantaja sahip.
***
Burada savaşacak, taraftarının o ruha sahip olduklarına inandığı futbolcular olacak!
Hep yazdık, hep söyledik;
Futbolcu, sahadaki şövalyedir!
Profesyoneliğin gereğini yapandır!
Kuşandığı formasını, terinin son damlasına kadar ıslatandır!
Ve bazen onurlu bir yenilgi,
yüz kızartıcı bir zaferden daha iyidir!..
***
Bir öykü daha...
Daha doğrusu bir film; "Spartaküs" ...
Bir isyanda bir köle ordusuna önderlik eden bir Romalı Gladyatör ve
kölelerin öyküsünün sinemaya uyarlanmasıdır "Spartaküs"...
62 yıl önce çekilmiştir.
Kirk Douglas, Peter Ustinov, Tony Curtis, Laurince Olivier gibi ünlülerin oynadığı
kült bir filmdir.
Roma ordularını iki kez yenilgiye uğratmış ama sonunda uzun bir kuşatma ve savaştan sonra General Marcus Crassus tarafından yenilmişlerdir.
Filmde Crassus, Spartaküs’ün ordusundan sağ kalan 1000 savaşçısına şöyle der;
‘Köle idiniz, yine köle olacaksınız.
Ama yasal cezanız olan çarmıha gerilmekten, Roma Lejyonlarının merhameti ile bağışlanacaksınız. Tüm yapacağınız, bana o 'Spartaküs' adlı köleyi teslim etmeniz.
Çünkü onu görünüşünden tanıyamıyoruz’
Uzun bir duraklamadan sonra, Spartaküs (Kirk Douglas’ın canlandırmaktadır)
ayağa kalkar ve ‘Spartaküs benim’ der.
Onun yanı başındaki de kalkar ve ‘Hayır, Spartaküs Benim’.
Birkaç dakika içinde oradaki herkes ayaktadır.
Spartaküs’ün ordusundan sağ kalanların her biri ayağa kalkmakla ölümü seçmiştir.
Bu vizyon öyle zorlayıcı idi ki, hiçbiri ondan vazgeçip köleliğe dönmeyi kabul etmedi!
***
Altınordu'da onur ve inancın mücadelesini dayanışmayla yapacak, o mücadelenin bayrağını yere düşürmeyecek; teknik direktör Hüseyin Eroğlu, ekibi, deneyimli kaptan Ahmet İlhân Özek ve arkadaşlarıdır!
İsterlerse ve de inanmışlarsa bundan böyle her maça
‘Spartaküs Benim!’
diyerek çıkmalıdırlar.
Takım ruhunu Spartaküs'ce sahaya yansıtmalıdırlar...
***
Latince'de çok beğendiğim bir söz var;
"Viritas odium parit."
Yani, "Açık söz kin doğurur" demek!
Biz de açık açık yazıyoruz.
Takımın "yeddiemini", Süper Lig'e çıkmaya karşı olabilir.
Ticari düşünebilir.
Başka idealleri de olabilir.
Ama Altınordu,
diğer kulüplerimiz gibi İzmir'in güzidelerindendir.
Büyük bir camiadır.
Gönül verenleri, özveriyle yıllardır takımlarını -naçizane- desteklemektedirler.
Çıkın onurunuz için oynayın, haysiyetiniz için mücadele edin Altınordulular!
Sahada siz varsınız!
Yiğitçe kavganızı verin!
O onur ki, insan hayatından uzun yaşar; unutmayın!
Düşerseniz de, kalırsanız da onurunuzla anılın.
Japon yazar Matsuri Hino der ki,
“Hâlâ savaşabiliyorken, kalbinin mutluluğu için uğraş.”
***
Altınordulu futbolcular!
Hâlâ savaşabiliyorsanız, sahada kendinizin ve
taraftarınızın onuru, mutluluğu için savaşın!
İşte, o zaman düşseniz de, gönüllerdeki yerinizi asla yitirmezsiniz!..