Bosna Sancağı, Osmanlıların balkanlardaki ana sancaklarından biriydi. Bu nedenle Bosna Sancağı'nın merkezi olan Saray’da Fatih Sultan Mehmed ila Kanuni Süleyman dönemine kadar çok sayıda İslami eser inşa edildi. Çok sayıda Osmanlı vakıfları kuruldu
1542 tarihli bir vakıf sayım defterine göre (TT 211, s. 768-777), 15'inci yüzyıl ortalarında Üsküp ve Bosna Beyi olan İsa Bey, Saray’da bir zaviye yaptırdı. Sultan Mehmed Han, Sultan Bayezid Han adına birer cami yaptırıldı. Bunların yanı sıra, Bosna sancakbeyleri de kendi isimlerini taşıyan çok eser yaptırdılar. 1506-7’de Bosna Beyi olarak görünen Firuz Bey, medrese, mescit ve çeşme yaptırdı. 1512-13’de Bosna Beyi olan İskender Paşa, Saray’da kendi adına bir zaviye inşa ettirdi. Osmanlı veziriazamı Ayas Paşa (öl. 1539), Saray’da, köprü, muallimhane ve mescit yaptırdı. Yahya Paşa, bir cami; Yakup Paşa bir mescit inşa ettirdi. Mustafa Paşa'nın kethüdası İskender Bey, bir cami; İsa Bey'in oğlu Mehmed Bey, bir mescit yaptırdı. Bunlardan başka, Saray’da, Şeyh Ferruh Camii, Şeyh Yunus zaviyesi, Arnavut İlyas Muallimhanesi, Mestan Çelebi V. İskender mesciti, Mimar Sinan mescit ve Muallimhanesi, Sarraç Hasan B. Şirmerd Köprü ve Muallimhanesi, Hacı İnehan Mesciti, Nalbant Sinan Mesciti, Arap Vaiz Camii ve Mesciti, Hacı İnebeği Muallimhanesi, Sarraç Hacı İsmail Mesciti, Hacı Muslihüddin Mesciti, Hoca Kemal Mesciti, Hacı Murad Mesciti, Hayreddin B. İlyas Mesciti, Terzi Hacı Ali V. Balaban Köprü ve Muallimhanesi, Hoca Sinan Mesciti ve Hacı Mustafa Mescidi'nin varlığı belgelenebiliyor. Visako’da Şerefeddin Camii ile Pravnik merkezde Sultan Mehmed Camii'nin mevcut olduğu da anlaşılmaktadır. Bütün bu İslam eserlerinin her birinin vakıfları mevcuttu ve bu vakıfların ünlü Bosna Beyi Hüsrev Bey'in (1520-1541) idaresinin son yılına (1541) kadar geliştiği biliniyor.
ONLARCA KALE BULUNUYOR
1541 tarihli başka bir deftere göre (TT 540), Bosna Sancağı'nda 28 adet önemli kaleden söz ediliyor. Bunlar: İzveçan, Yeleç, Dobrun, Vişegrad, Keliçuvaç, Hodidede, Dubrovnik, Bobofça, Virhbilice, Travnik, Prozor, Akhisar, Sused, İvranduk, Fenerlik (Kastel), Torican, Sokol, Komotin, Vinçaç, Gölhisar, Mağlay, Hlivne, Belgrad (Dalamuç), Neçven, Sin, Virhrika, Dirnik ve Yayçe kaleleridir. 1542 tarihli bir sayıma göre Bosna Sancağı'ndaki kalelerin sayısı yirmi altıya çıkmıştır. Osmanlı fetihleri batıya Banaluka’ya doğru ilerledikçe, Osmanlıların eline geçen kale sayısı da doğal olarak arttı.
Bilindiği gibi, Yugovlavya döneminin tarihçisi Branislav Curcev’e (1908-1993) göre, (Encyclopedia of Islam, Bosna maddesi, second edition), Osmanlıların Bosna krallığıyla ilk münasebeti, 1386 yılına, I. Murad dönemine rastlar. Osmanlılar, 1388’de Vlatko Vukoviç ile karşılaştılar. 1389’da Kosova alındığında, Macar ordusunda Osmanlılara karşı savaşan Boşnak askerler de vardı. 1392’de Üsküp’ün Osmanlılarca ele geçirilmesiyle, Osmanlılar Paşayiğit Bey'in idaresi altında Hodided’e ulaştılar. Hodided’e ait 1455 tarihli (Bosna’nın 1463’te fethinden sekiz yıl öncesine ait bir tahrir defteri) zamanımıza ulaşmıştır. Papalık’ın Boşnaklar üzerindeki dinsel baskısından (Katolikleştirme) dolayı birçok Bogomil mezhebine bağlı Boşnak, Osmanlı arazisine sığınmak zorunda kalmıştır. 1463’te Bosna toprakları, Fatih Mehmed tarafından ele geçirilmiştir. Ancak bu topraklarda Osmanlı idaresin kurulması 13 yıl sürmüştür. 1512’de Srebrenika ve Macar Banlık merkezi olan Yayçe, 1527’de; Banaluka 1528’de, Mohaç zaferinden sonra Osmanlıların eline geçmiştir. Sancağın merkezi önce Saray, sonra Banaluka’ya taşınmıştır.
VERGİ VE TOPRAK TASARRUFU
Curcev, Osmanlı idaresinin Bosna’da kalıcı etkiler bıraktığını yazar. Ona göre, Osmanlı idaresi, Bosna’da madencilik, koyun yetiştirme, deri ticareti, kuyumculuk, savaş malzemeleri üretimi, hamam, toprak tasarrufu, koyun çobanlarının köylerde iskân edilerek Potur denilen köylülerin ortaya çıkarılması, vergilendirme ve toprak tasarrufunda önemli izler bırakmıştır. Pavloviç ailesinin toprakları, Osmanlı idaresince Pavel ili olarak isimlendirilmiştir. Kanuni devrine ait Bosna kanunnamesinde, ‘kâfir’ zamanındaki durum ile Osmanlı idaresi arasındaki farklılıklar belirtilir. Kanuni’nin talimatına göre Bosna sancağı hudutları içinde fetihten sonra yapılan yeni kiliseler (Katolik kiliseleri) mutlaka yıkılmalıdır. Karayolun emniyetini sağlamak için yol boyunca voynuklar yerleştirilmiştir. Yol boyunca oluşturulan varoşlara ‘derbenci kâfirler’ konuşlandırılmıştır. Yollara dikilen haçlar mutlaka kaldırılacaktır. Temel maddelerin yurt dışına ihracı kesinlikle yasaklanmıştır. Osmanlı idaresi Bosna’daki ana yollara, Floransa ile ticaretten dolayı özel bir önem vermiştir. Kanunnamede Kanuni, Bosna’da şeriatı uygulamak isteyen muazzam bir Osmanlı sultanı (halife, Allah’ın düşmanlarını kahreden, küfr ve tuğyanlıkla ilgili eserleri ortadan kaldıran) olarak tanımlanır. Zina, şarap, kazf, yol kesme ve hırsızlık konusunda şeriatı burada uygulamaya çalışmıştır. Hırsızların eli kesilecek ve hatta asılacaktı. Asılacak olan hırsızları zindandan kaçıran kamu görevlileri de asılacaktı. Tazir cezaları uygulanacaktı. Bosna’da ticaret ve vergilendirme, Osmanlı idaresince yeniden düzenlendi. Eski idareden kalan vergilendirmeyle ilgili bazı deyim ve terim Osmanlı idaresince kullanılmıştır. Örneğin, Hıdırellez’de tahsil edilen polaçina vergisinin (hane vergisi) miktarı 4 akçadan 2 akçaya indirilmiş ve sancakbeyinin hissesi kaldırılarak tamamı tımarlı sipahiye tahsis edilmiştir. Yine toprak sahibi anlamındaki premekür ve baştina sözcükleri, Osmanlılarca kullanılmıştır. Osmanlı idaresinin başlangıçta, 1463’te, Fatih devrinde Bosna kilisesine (Fransisken tarikatı) dokunmadığı, aynen bıraktığı halde, sonraki süreçte nasıl bir siyaset izlediği ayrıca incelenmesi gereken önemli bir konudur. Zira Yugoslav dönemi tarihçilerinin büyük bir kısmı Boşnakların, Türk fethiyle birlikte İslam’ı toptan kabul etmelerini sağlayan faktörlerin neler olduğu konusunda anlaşamamışlardır. Bosna kilisesi ile İslam dini arasındaki benzerlikler, Boşnakların İslam’ı kabul etmesinde önemli bir faktör olarak kabul edilmiştir.
Sancağın sınırları fetihlerle değişti
1551 tarihli bir defterde (Tapu Kadastro Arşivi, No. 370), Bosna Sancağı'nı oluşturan bölgeler belirtiliyor: İrjane, İzvican, Yelec, Ras, İvrac, Senic, Dobrun, Vişegrad, Hırtar, Prodar, İvratar, Osud, Burac, Olofça, Kladina, Visoko, Brod, Laşva, Mağlay, Teşne, Kobur, Kamengrad, Banaluka, Kotur, Yayçe, Çirnik ve Vrenofça.
Bu isimlerin çoğu kuşkusuz kale isminden gelir. Ayrıca sözcükler Türkçe telaffuza uydurulmuştur. Bunların bugünkü yerlerini tespit etmek ayrıca bir iştir. Yugoslavya döneminde de yer isimlerinin değiştirildiği göz önüne alınırsa, bu nahiyelerin tam bir sınırını çizmek neredeyse imkânsızdır.
1531 tarihli bir sayımda (TT157), Bosna sancağının, Saray, Dubrovnik, Visoko, Berçe, Bana, Peribovi, Hlivne, Dalamuç, Sarumişe, Köprez, Mağlay, Zirmanya, Usturumca, Sin, Virh, Petrovapulya, Petrovagora ve Rika bölgelerinden (nahiye) oluştuğu belirtilmiştir. 1489 tarihli idari taksimatla karşılaştırıldığında, Bosna Sancağı'nın sınırlarının, yeni fetihler ve yeni idari düzenlemeler sonucunda değiştiği ortaya çıkar. 1489’da, Bosna sancağı, Saray, Race, Brod, Laşva, Visoka, Dubrovnik, Olofça, Pavel İli, Borac, Zatar, Osad, İvratar, İvraca, Demircibazarı ve Yeleç bölgelerinden ibaretti. Bobofça, Prozor, Kreşova, Vişigrad, Hodidede, Yeleç, İzveçan ve Izvornik, Bosna’nın kaleleri arasında sayılır. Bir başka Osmanlı belgesinde ise İzvecan, Dobrova, Hodidede, Vişegrad, Dubrovnik, Gradseki, Banaluka, Dobor, Kotor, Bucac, Yayçe, Travenik, Vincac, İvranduk, Doboy, Mağlay ve Teşne kaleleri, Bosna kaleleri olarak belirtilir.
YOĞUN NÜFUSUN OLDUĞU YERLER
1603 tarihli üç ciltlik başka bir defterde (Tapu arşivi, No. 477, 478, 479) ise Bosna eyaleti, Saray, Kıladac, Dubrovnik, Visoka, Boboniç, Brod, Laşva, Kamengrad, Virbaski, Dubic, dobor, Yayçe, Vinac, Trebava, Usora, Özrin, Dubic, Virbaşik, Novi, Sana, Kostanic, Krupa, Ostracic, Gvozdanski, Buçin, Cazin, Bihaç, Arzane, Zivocan, Yeles, Rec, Orac, Syenic, Ostatiya, Boboli, Trebna, Moravic, Barçe, Banya, Birçe, Dobrun, Vişegrad, Hırtar, Bırodar, Vratar, Osad, Borac, Studena, Olova, Trebatin, Kotor, Tesanc, Banyaluka, Lefçe, Vırhovine, Kobaş bölgelerinden ibaretti. Boboli, Moravic, Barçe, Banya, Birçe, Osad, Trebetin, Tesanc ve Lefçe, Ulahların yoğun olduğu bölgeler olarak belgelenebiliyor.