Efsanedir; Hristiyanlığı yaymakla görevli havarilerden Peter, İmparator Neron’un zulmünden

Roma’dan kaçar. Yolda, sırtında haçını taşıyan Hazreti İsa’ya rastlar. Peter sorar…

“- Quo vadis?”

İsa cevap verir...

“- Romam vado iterum crucifig!”

Türkçesi...

“- Roma’ya tekrar çarmıha gerilmeye…”

Peter bunun üzerine, Roma’da bırakıp kaçtığı görevini hatırlar. Cesaretini toplar ve geri döner.

Sonra da Aziz ilan edilir, St. Peter olur.

Romanı yazılmıştır. Sinema filmleri yapılmıştır.

En ünlü romanı “Quo Vadis” adıyla Polonyalı Henryk Sienkiewicz yazmıştır, Nobel

almıştır.195’de Robert Taylor ve Deborah Kerr’in filminde oynamıştır.

Bir meslek ustamız anlatmıştı -şimdi anımsayamadım- filmler ülkemizde vizyona girdikten

sonra “Quo Vadis”, gazetelerde hemen ilk akla gelen başlık olmuş, manşetlerde yer bulmuş.

xxxx

Altınordu. 100.yılını kutlayacak bir Cumhuriyet armadası.

Sahibinin- yeddieminin- 100 yılda Süper Lig’de olma sözünü verdiği Kırmızı-Lacivertli.

6 haftada üst üste 18 puan kaybetti.

Taraftar endişeli, çoğunluk küme düşme adayı olarak görüyor takımı.

Oysa bu Altınordu iki yıl öncesi Süper Lig’ e çıkma finali oynamıştı.

(Yeddiemin Mehmet Bey, “Marco Paxio golü attı, ben ohh dedim” demişti, yani lige

çıkmadıklarına sevinmişti değil mi?)

Öncesinde de hep play-off’un da kapısından dönmüştü Altınordu.

Geçen yıl da bu final oynayan takım, son maçta küme düşmüş Balıkesirspor’u güçlükle yenip

ligde kalmış, şampiyon olmuş gibi de sevinmişti.

xxxx

İnanılmaz kötü takım. Mücadele ruhu yok! Yetersizlik had safhada.

Elbette yetersiz bir kadro. Bariz transfer hataları söz konusu.

Ama profesyonel futbolcu da meslek onuruyla terini sonuna kadar akıtmalı değil mi?

Oyun kuramayan bir takım bugün Altınordu? Motivasyon neredeyse sıfır. Neden?

Her maçta savunma hatalarıyla basit goller görüyor kalesinde.

O ceza alanında neden gereksiz paslaşmalar yapılır, anlaşılmaz. Orta saha etkisiz.

Üçüncü bölge oyuncuları da etkin değil.

Penaltı olacak da Ahmet İlhan golü yapacak. Hep bu beklenti!

Gerçekten kabus gibi bir süreçten geçiyor Altınordu.

Takviye şart. Yol ayrımına gelmiş beceriksiz topçularla vedalaşılacak.

Zor dönemde elini taşın altına sokan Teknik Direktör Ufuk Kahraman daha çok etkin olacak,

ne kadar yetkisi varsa sonuna kadar kullanacak. Olmuyorsa -onuruyla- yakışanı yapacak!

Takımın sahibi de, organizasyonunu yıllardır -tek başına- yönetmeye çalışan “Yeddiemin”

Seyit Mehmet Özkan verdiği sözleri mutlaka tutacak, tutmalı!

Gönül verenlerin dileğidir bu…

xxxx

Kötü gidiş, kötü seri durdurulmalı. Toparlanılmalı.

“İlklerin kulübü” olarak bilinen, son dönemde toplandığı sempatiyi yavaş yavaş kaybettiği

gözlenen Altınordu’ya; “100.yılında küme düşen ilk takım” unvanı yakışmaz!

Futbolda da sıkça kullanılan Quo Vadis”i ben de yazıma başlık yapıyorum.

Quo vadis Altınordu.