Dünya ısınıyor. Yalnızca iklim değişikliği nedeni ile değil siyasal, ekonomik ve sosyal değişimler nedeniyle istenmeyen bir kaos ortamına doğru adeta zorla sürükleniyor.

Doğa,insan ırkından yüz yıllardır kendisine yönelik acımasızda tahrip ve yıkımına karşı yangın, heyelan, deprem, ısı artımı, denız seviyesini yükselmesi gibi yollarla intikam alırken, insanoğlu da bu yıkıma, hırsları ve isteklerini tatmin etmek için yaptığı uygulamalarla destek oluyor.
                   
Son aylarda gündeme getirilen “Nükleer Savaş” senaryoları tarihten yeterince ders alınmadığını gösteriyor. Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde Amerika ve
Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya her türlü savaş malzemesi, para desteği sağlanmasının yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un asker gönderme sözleri,Finlandiya ve Norveç’in NATO ya girmesi Rusya Devlet Başkanı Putin’in kısa menzilli nükleer güç kullanabileceğini açıklaması ile gündeme gelen 3. dünya savaşı olma olasılığını başta Biden olmak üzere İngiltere, Fransa, Çin, Kuzeye Kore, Başkan ve Başbakanlarının aynı yönde açıklamaları ile ciddiyet kazanmıştır.
                     

Siyasal ve sosyal alanlardaki gelişmeler de bu olayı tetiklemiştir.Avrupa da radikal sağın yükselişi,Macron’un seçim istemesi,Avrupa Birliğinin geleceğine yönelik sorularıda beraberinde getirmiştir. Güney Amerika, Afrika da gelişmeler, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın Lübnan ve Ürdün’e sıçrama olasılığı, Çin-Tayvan-Amerika
üçgeni arasındaki gelişmelere Avusturalya, Japonya ve Güney Kore’nin de katılması, Putin’in Kuzey Kore ve Vietnam ile yaptığı anlaşmalar bir savaş ihtimalini artıran
etmenler olmuştur.
                     

Herkes ülke liderlerinin ağızlarında çıkacak sözlere bakar hale geldi. Kim bunlar. Bunamış bir ABD Başkanı, kendi geleceği için Fransa ve Avrupa Birliğini riske
atan Macron, ülkesinin Amerika ve Avrupa ülkeleri tarafından kuşatma girişimlerinin Balkanlar, Kafkasya ve Karadenize kadar uzandığını açıklayan Putin, Ukrayna da bir komedyen, soykırımcı Netanyahu, Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vucio, Macaristan Başbakanı Viktor Orban.
                   
Bunlar ve benzerleri sahnenin önünde olanlar. Oysa bunları yöneten ve karar vericiler bankaları ve para kaynakları ile dünya ekonomisine yön veren, silah, ilaç,
petrol lobilerine hakim, dokuz ailenin oluşturduğu sistemdir. Lider görünenler bu sistemin piyonu olmuşlardır. Sistem dışına çıkanlar Kenedy gibi suikaste uğramışlar veya Allende gibi darbe ile devrilmişlerdir.
                     
3.Dünya savaşı çıkarmı.Yukarda saydığımız bölgelerde lokal olarak kalır. Ancak bu lokal savaşların ortaya çlkaracağı “GÖÇ” olayı ve bunun getireceği demografik değişiklikler,Rusya,Çin ve Hindistan la farklı bir ilişki içinde bulunan İran’ın tutumu ve Afrika daki gelişmele ve buradaki Çin’in varlığı buna neden
olabilecek iki etkendir. Dünya ve uzaya egemen olmak isteyen “Sistem” kurucuları, piyon olarak kullandıkları bir takım liderlerin yanlarında taşıdıkları çantalarda nükleer savaşı başlatacak klavyedeki butona bastırma kararı bir milat olabilir. Günümüz teknolojisinde bunu “Hacker” bir yapay zekaya da yaptırmak olasıdır.
                       

Sonrası 2. dünya savaşını sonlandıran Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarından sonra Nevil Shute’in yazdığı “Kumsalda” adlı kitapta olduğu gibi
insanlık tarihi yeniden yazılmaya başlar. Dünya kalırsa….