Dünyada seçimler oluyor. Türkiye'de de seçimler oluyor. Dikkatle izliyoruz. Trump mı kazanmış Biden mi? Merak ediyoruz. Çünkü koca Amerika... Bazen Almanya seçimlerine kulak kabartıyoruz. Çünkü bizleri yakından ilgilendiriyor... Türkiye'deki seçimler ise, bizim yaşam biçimizi etkiliyor. Uzak durma ihtimalimiz hiç yok... Yani seçim önemli bir şey.
Demokrasi için, hayat için...
Yerel seçimler de var. Belki sizi hiç ilgilendirmiyor. Ama mesleki anlamda mesleğin korunması anlamında küçük bir topluluğu çok ilgilendiriyor. İşte bugün, o küçük topluluk biziz. Size göre tabii...
Yoksa biz kendimize göre devasa bir grubuz...
Lafı fazla dolandırdım...
İzmir Gazeteciler Cemiyeti seçimlerinden bahsediyorum.
Gazetecilik çok ama çok önemli bir meslektir ve bütün dünya bu gücü hafife almaz, alamaz.
Son zamanlarda çok irtifa kaybettik, doğru...
Çok hatalar yaptık, bu da doğru.
Önce dev sermayelerin kuklası olduk, ardından da siyasetin... Bu da doğru...
Ama bu yanlıştan dönebiliriz. Dönmeliyiz de...
Çünkü gücümüz var. Çünkü muhteşem bir alt yapımız var. Gencecik pırıl pırıl insanlar var; mesleğe hevesli, bu mesleği yapabilme inancı olan...
Aşırı sıcak bir ortamda, seçim yapıldı...
İzmir Gazeteciler Cemiyeti yeni yönetimini ve yeni başkanını seçti.
Bilgi eksikliğine dayalı eleştiriler oldu. Belden aşağı dedikodular yaratıldı. Seçim havasına girip, olmadık vaatlerde bulunanlar da oldu...
Ancak ciddi anlamda kavga bile çıkmadı. Güzel olan da buydu...
Sonuçta dört listenin yarıştığı bir ortamda uzak ara Dilek Gappi'nin listesi seçimi göğüsledi.
Artık seçim bitti...
Şimdi çalışma zamanı.
Şimdi, gazeteciliği toplum gözünde yeniden itibar kazandırma zamanı. Bunun için dernekler, cemiyetler yetmez, gazeteci olan herkesin taşın altına eline koyması gerekiyor...
Otellerden, otellerdeki pazarlıklardan uzak durursak belki bunu başarabiliriz.
Hala şansımız var...
Yeni bir gün yeni bir hayat...