“Burası Ankara radyosu. Şimdi memleket saat ayarını veriyoruz; gong saat tam 19’da vuracak.” Bu seslenme sözünün ardından gong vurur, haberler başlardı. Yaşı altmışları, yetmişleri geçenler radyodan bu seslenmeyi mutlaka anımsarlar.
Sonradan öğrenecektik Ajans haberlerinin Anadolu Ajansı’ndan gönderilen haber metinleri olduğunu. Radyolarımız TRT haber Merkezi’nin kurulduğu 1965’e değin tek kaynak olarak Anadolu Ajansı’nı kullanır. Bu nedenle haberler “Ajans” adıyla anılırdı.
Anadolu Ajansı, Yunus Nadi ve Halide Edip Adıvar'ın düşünce öncülüğünde, Mustafa Kemal’in oluru ve onayı ile 6 Nisan 1920'de Ankara'da kurulur. Mustafa Kemal yayınladığı genelgede şunları söyler: “Anadolu Ajansı'nın en hızlı araçlarla vereceği havadis ve bilgi aslında Temsilciler Kurulumuzun belgeli ve asıl kaynaklarının sonucu olacağı için bu ajans bildirimlerinin oraca ve özellikle Müdafaa-i Hukuk örgütümüzce dahi seçilecek caddelere ve toplanılacak yerlere asılması, dağıtımı, dahası bucak ve köylere dek ulaştırılması yolunda, olabildiğince çok yayınlanabilmesi için ivedili düzenlemeler yapılması, sonucundan da bilgi verilmesi önemle rica olunur.”
Gazeteci-yazar Selim Esen “Ajans Haberleri” adını verdiği kitabında (*) Anadolu Ajansı’nın kuruluşundan 1993’e değin geçen süreci anlatırken, “Tarih sayfalarında yer almasına inandığı kimi bilgileri, olaylar sarmalında örneklemeye çalışıyor.”
Selim Esen deneyimli bir gazeteci ve yazar. Kitle İletişimi üzerine lisansüstü bilim uzmanlığı diploması sahibi. 1962 yılında Antalya’da muhabirlik yaparken, 1966 yılında TRT Kurumu'na girer. TRT Haber Merkezi’nde muhabir ve müdür yardımcısı olarak görev yapar. Çok sayıda yurtiçi olayı yerinde izler. Televizyon haber programları üretir. Yüz’ü aşkın açık oturumlarda haberci-teknik yönetmen olarak görev alır.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı TRT Muhabiri olarak izleyen Esen, savaş izlenimlerini aktarır. Savaş Muhabiri unvanını kazanan 15 gazeteciden birisi de Selim Esen’dir. Bu nedenle devlet tarafından “Gazi”likle ödüllendirilir.
Radyo-Televizyon Üst Kurulu’nda haber denetçiliği de yapan Selim Esen, Anadolu Ajansı’nda Görüntülü Haber ve Yapım Dairesi’ni kurar ve başkanlığını yapar.
Esen’in 2004-2008 yıllarında Kuşadası’nda düzenlediği Öykü ve Şiir Günleri’ni unutamam. Benim de bir kaçına katıldığım bu güzel günler, Esen tarafından “Kuşadası’nda Öykü’ye ve Şiir’e Yolculuk” adıyla kitaplaştırıldı. Ayrıca, Kendileri (2007), Açık Çekmece (2010), Olayların İçinden-Bir TRT Tarihi Denemesi (2012) kitapları da unutmadıklarımdan.
Esen “Ajans Haberleri, Olaylar Sarmalında Yazıl(a)mayanlar” kitabında, Anadolu Ajansı’nın kuruluşundan günümüze değin geçirdiği evreleri, yaşananları yazarlığının da deneyimi ve ustalığıyla sunuyor okurlara. “Anadolu Ajansı’nın tek parti ve çok partili hayatımızda, iktidarların etkisinde ve emrinde olduğunu kanıtlıyor. Yazılı basının yanında 1927’de yayına başlayan radyo da bu etkinin altında kalmış ve 165-1971 yılları arasında kısa bir ‘özerklik’ uygulaması dışında 87 yıl ‘partizan’ olmaktan kurtulamamıştır.”
Selim Esen Anadolu Ajansı’nda göreve başladığı 1992 Ağustos’undan ayrıldığı Kasım 1993’e değin yaşadıklarını kendine özgü anlatımı, deneyimi ve bilgi birikimiyle aktarıyor.
Ajans Haberleri salt gazeteciler, haberciler değil, bu denli kitaplara ilgi duyan herkesin okuması gereken bir yapıt.
Selim Esen’i bu çalışması için kutluyorum.

(*) Ajans Haberleri, Selim Esen, Ürün Yayınları, Haziran 2016, 260 sayfa