Beklenen oldu, İmamoğlu tutuklandı. Önce iktidardaki partilerin dindar ve milliyetçi seçmenlerine, ardından muhalefet partilerine seslenmek, yaşadığımız tehlikeye dikkat çekmek istiyorum.
Hukukun kötüye kullanılması ve otoriterleşme devam ederse, Türkiye tıpkı Irak ve Suriye gibi bölünebilir; çünkü Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında sıra İran ve Türkiye’ye geldi. Petrol kaynaklarına nasıl çöktülerse, Güneydoğu’daki su kaynaklarımıza çökmeyi planlıyorlar. Bunu önlemenin yolu birleşmekte, bir an önce erken seçime giderek, İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı, Yavaş’ı onun yardımcısı (veya tersi) yapmakta; 2 yıl içinde parlamenter sisteme, yani demokrasiye geçerek, Yavaş’ın cumhurbaşkanı, İmamoğlu’nun başbakan olmasında... İşte o zaman “Her şey çok güzel olacak”.
AK Parti’yi destekleyen dindar kardeşlerimiz, düşününüz... İslam dininde kul hakkı yemek var mı? İnsanları haksız yere hapse atmak, sevdiklerinden ayırmak, kul hakkı yemenin en ağır şekli değil mi? Gerçek İslam’da ‘aşırı zenginleşme’ var mı? 11 Kasım 2002 tarihli Hürriyet’in ‘Gelin Lojmanda Oturmayalım’ başlıklı haberine göre Erdoğan, yeni seçilmiş 363 milletvekiline şöyle demiş: “Sizden halka umut verecek önemli bir ilk adım bekliyorum. Bu da milletvekili lojmanlarında oturmamanızdır.” Peygamberimiz “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” demişken; bırakın yoksul halkı, işçi ve emekli bile açken, saraylarda oturmak İslam Dinine uygun mu? “Erdoğan, sen aslında kendine darbe yaptın, haberin yok” diyen eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık haklı değil mi? Ve son soru: “Sizce İmamoğlu mu daha Müslüman, yoksa Erdoğan mı?” “
MHP’yi destekleyen kardeşlerimize soruyorum: “Bahçeli’nin yıllarca ‘Terörist başı’ ve ‘bebek katili’ dediği kişiyi baş tacı edip, Meclis’te konuşmaya davet etmesi içinize sindi mi? Bu davranış, Türk milliyetçiliğine mi hizmet etmiştir, yoksa Suriye’nin kuzeyinde özerk bir Kürt devletinin kurulmasını mı kolaylaştırmıştır? Bahçeli mi daha milliyetçidir, yoksa Yavaş veya ilginç bir zamanlama ile haksız yere hapse atılan Prof. Dr. Ümit Özdağ mı?”
DEM Partili Kürt kardeşlerime de bir soru: “Yıllardır sizleri aşağılayan, seçilmiş belediye başkanlarını haksız yere hapse atıp, yerlerine kayyım atayan Cumhur İttifakı’ndan; sizleri piyon olarak kullanıp, ceplerini şişiren emperyal güçlerden size yarar geleceğine inanıyor musunuz?” “Kürt sorunu var” diyorsanız, bu bile başlı başına bir ‘sorun’ ve çözümü ‘her konuda eşitlik’ ile olası... Hapisten çıkacak Demirtaş, Özdağ ve İmamoğlu, Özel ve Yavaş ile bir araya geldiğinde, kalıcı ve adil çözüm yolları doğacak, yoksul halkın bilinçlenmesi ve toprak sahibi olmasıyla ‘eşitlik’ sağlanacaktır.
Zafer ve İYİ Partili dostlara da ‘Atatürk milliyetçiliği’ çatısı altında, Özdağ’ın başkan, Dervişoğlu’nun yardımcısı olduğu bir parti yapısında birleşip, büyümelerini ve geleceğin iktidar ortağı olmalarını öneriyorum.
AK Parti veya MHP’ye üye olanlara “Hakkı söylemekten sakınan ise dilsiz şeytandır” hadisini hatırlatır, haksızlıklara daha fazla suç ortağı olmayıp istifa etmelerini, CHP’ye veya yakın hissettikleri bir partiye üye olarak, tepki göstermelerini öneririm.
‘Özgür kalabilmek’ için herhangi bir partiye kesinlikle üye olmamayı düşünüyordum. Ancak gelişmeler karşısında, ‘internet yoluyla, CHP’ye üye olmak için başvurdum; çok kolaymış.
Tahminim bir yıl içinde erken seçim olacağı, ardından AKP ve MHP’nin ANAP gibi silineceği yönünde. Bu yazıyı paylaşırsanız, daha çok AK Partili ve MHP’li seçmene ulaşabilir.