Liderlerin arasındaki siyasi atışmalardan ve kullanılan üsluptan sıkıldık.
Suçlamalar, hakaretler, çirkin sözler bitmek bilmiyor.
Bunlar insanları kutuplaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Yerel seçimlerde bu tavırdan kaçınmaya çalışan CHP adaylarının başarıya ulaştıklarını gördük.
Pek çok nedenle birlikte, toplumun geneline hitap eden bütünleştirici dilin bence alınan sonuca önemli katkısı oldu.
Dil sertleştikçe taraflar geriliyor, gerilim de çirkin olaylara neden oluyor.
Bugün Kemal Kılıçdaroğlu'nun başına gelen yarın bir başkasının da başına gelebilir.
O zaman bugüne kadar sarf edilen cümleler kime, ne fayda sağlamış olacak?
Bundan kim kazanacak?
Ülke olarak kazanmayacağımız kesin.
***
Geçmişteki seçim yenilgilerinden az da olsa ders almayı başaran CHP bu kez daha temkinliydi. Hazırlandıkları kampanyalar daha olumluydu.
Parti, "Radikal Sevgi Kitabı"yla adaylarına rehber olmaya çalıştı, seçmen hakkında ipuçları verdi. "Radikal" kelimesini sevmiyorum.
Aşırı olan her şeye karşıyım ve dengeden yanayım.
Ama kitapta anlatılanları önemsiyorum ve dikkate değer buluyorum.
Ayrıca parti gözetmeksizin bu kitabı siyasetle ilgilenen herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
CHP Yerel Yönetimler Sorumlusu Seyit Torun tarafından kaleme alınan önsözde ötekileştirmenin yarattığı olumsuz sonuçlara değinilirken, "Türkçe, Kürtçe, Lazca, Gürcüce, Arapça, İngilizce konuşabiliriz ama en önemlisi 'İnsanca' konuşmak" deniyor. Kibirden, alaycılıktan, abartıdan, telaştan uzak durun, az konuşun çok dinleyin, hakaret etmeyin, laf sokmayın, kürsüde gibi konuşmayın parmak sallamayın, sosyal medyayı kullanırken dikkatli davranın ve güler yüzlü olun deniyor. Halk, karşısında kendi gibi görünen, içten, samimi ve gerçek birini görmek istiyor.
Kullanılan dil kadar önemli ki, bir tarafta ayrıştırıp ötekileştirirken bir diğer tarafta ise birleştirip bir güce dönüştürüyor. Sevginin gücüne...
Sevginin gücünü arkasına alanların da başarılı olması kaçınılmaz.
***
Geçtiğimiz günlerde 2015 yapımı Bajrangi Bhaijaan (Sevginin Gücü) adında pek çok ödül almış olan bir Hint film, izledim.
Hepimiz Pakistan ve Hindistan'ın geçmişte birbirleriyle sorunlar yaşadığını ve birbirlerine öfke duyduğunu biliyoruz.
Burada da yine siyasetçilerin büyük katkısı var...
Film bu iki düşman ülkenin, kaybolan 6 yaşında dilsiz bir kız çocuğu ve onu ailesine kavuşturmaya çabalayan iyi yürekli bir adam sayesinde nasıl da birbirine yakınlaştığını anlatıyor.
Her türlü zorluğa karşın kullanılan sevgi dilinin nasıl da uzakları yakın yaptığı, yokluğu varlığa çevirdiği anlatılıyor. Nerede, hangi ülkede yaşadığınız, neye inandığınız, ne yaptığınız ve hatta kim olduğunuz o kadar önemli değil. Kim size sevgiyle önünüzde bir kapı açarsa, o kapıdan geçiyorsunuz.
Siz de sevginin gücünü kullanın aydınlığa çıkan kapılar açın.