İzmirliler dün Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde tarih ile kültürün buluşmasına tanık oldu . Akşam Nazım Hikmet’i andık 121. Doğum Günü’nde. Dr. Naci Hasanefendi’nin küratörlüğünde hazırlanan programda, bir diğer barış şairi Yannis Ritsos’un çevirdiği Nazım şiirlerinden Yunanlı besteci Statis Ülkeroğlu’nun bestelediği şarkıları, Mazlum Çimen’den ‘Karlı Kayın Ormanı’nı, Rutkay Aziz ve İzmirli tiyatro sanatçıları Tomris Çetinel ile Yasemin Şimşek Tüzün’den Nazım ve Ritsos şiirleri dinledik. Aynı günün sabahında, aynı mekanda ‘Roman Çalıştayı’ vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla gerçekleşen çalıştayda ülkemizin kültürel zenginliğinin değerli bir parçası olan Romanların sorunları tartışıldı. Roman müzikleri ve dansları sunuldu. Aralık ayında Hanuka Bayramı’nı da içeren tarihlerde ‘Sefarad Kültür Festivali’ düzenlenmişti. İzmirliler kültürel çeşitliliğinin bir başka ögesi olan Afrikalıların geleneksel Dana Bayramı’nı da unutmuyor. Önümüzde bahar var. Elbette Hıdrellez ve Nevruz’u da en coşkulu biçimde kutlayacağız. Bütün bunlar soyut kültürel mirasımızı oluşturuyor. Yerel yönetimlerin bu mirasa sahip çıkması çok önemli. 

HHH

Ve elbette somut kültürel miras... İzmir Büyükşehir Belediyesi bu alanda da önemli işlere imza atıyor. Hafta içinde, İzmir’in somut kültürel mirasının bir mücevheri olan Elhamra’da (Sinemadan Operaya uzanan bir serüveni vardır bu yapının) Büyükşehir’in 2022 Tarihe Saygı-Yerel Koruma Ödülleri verildi. Kültürel Mirasın korunmasını görev edinen Avrupa kuruluşu EUROPA NOSTRA tarafından Jüri Özel Mansiyonu ile onurlandırılan ‘Yerel Koruma Ödülleri’ çeşitli kategorilerde dağıtılıyor. Bu yıl, altı mekan ve bu mekanları yaşatanlar bu kategorideki ödüllerin sahibi oldu: Birgi’deki Meydan Kahvesi, Macide ve İsmail Çakar ile Sacide ve Rüştü Sevgel evleri. İzmirli sanatseverlerin yakından tanıdığı ‘Yavuz Kitabevi’, Kemeraltı’ndan Palombo Ticaret ve Atölye Mezi.

Tarihi Mekanda Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü’ne dokumacı Bayram Senver, bıçakçı Hasan Ergenay, terzi Erdoğan Akıner, körüklü çizmeci Hasan Hüseyin Öter (Jüri Özel Ödülü); Tek Yapı Ölçeğinde Koruma Uygulamaları Ödülleri’ne Ets Hayim Sinagogu, Elif Kocabıyık-Daniele Savasta Evi değer görülürken,Tarihi Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Dalında Katkı Ödülü Uluç Hanhan Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, Selim Bonfil’in Foto Gagin gözüyle İzmirli Yahudiler ve Karataş Fotoğraf Projesi, Siren Bora’nın Yahudi Kültürüne Yönelik Tüm Yayınları, Yılmaz Göçmen-‘Yüzyıllık Notalar’ Tire Bandosunun Destansı Öyküsü kitabı, Nesim Bencoya-Sefarad Kültür Festivali, Saadet Erciyas’ın “İzmir Ah!” Tarık Dursun K’nın Semtleri kitabı, Doç. Dr. Yurdagül Bezirgan Arar’ın ‘Kent ve Bellek-Semt Semt İzmir’ TV programı ve Yaşar Ürük’ün Bilimsel Tarih Araştırmalarından Seçkisi’nin oldu. Tarihi ve Kültürel Miras Konulu Okul Projeleri Teşvik Ödülleri ise 11 okuldan gençlerin projelerine verildi. Tunç Soyer, törende yaptığı konuşmada “Bu ödüllerle İzmir’in geçmişini geleceğe taşıyan bir ölümsüzlük köprüsü inşa ediyoruz. Bu ödül, yalnızca tarihe değil, aynı zamanda geleceğe olan saygımızın bir ifadesi. Çünkü geçmişini anlamayan bir toplumun geleceği de olmaz” diyordu.

HHH

Geçmişin değerlerini tanımak ve tanıtmak adına ciddi çalışmalar yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yayınladığı iki yeni kitaptan da söz etmeden geçemem. İZBŞB-İzelman tarafından yayımlanan Yaşar Ürük’ün “Bilmediğimiz İzmir” adlı kitabında yaşadığımız kentin semtlerine, kamusal mekanlarına, anıtlarına, çeşmelerine, Eiffel’in İzmir’deki çalışmalarına, vapurlarına, tramvaylarına ilişkin ne ararsanız var. İzmir sinemalarının ateşle dansından Yıldız Sineması ve Zeki Müren’in İzmir Günlerine, Katipoğlu Çayırı ve Metin Oktay’ın İzmirspor Günlerinden ‘Gavur İzmir’ sözünün nerden geldiğine kadar…

HHH

Sözünü edeceğim diğer yayın, İzmir Mizah Festivali kapsamında yayımlanan “II. Meşrutiyet’ten Milli Mücadele’nin Sonuna Türk Mizahında Siyasi Karikatürler (1908-1922)” başlıklı kitap. Asil Kaya’nın imzasını taşıyan ilk bölümde II. Meşrutiyet döneminin karikatürleri tanıtılıyor, Fevzi Çakmak’ın hazırladığı ikinci bölüm ise Milli Mücadele dönemi karikatürlerine ayrılmış. İki tarihçi, dönemin gazete ve dergilerini tarayarak özgün bir çalışma ortaya koydular. Tarihsel olayların ve kişiliklerin sanatsal yaratıyı nasıl etkilediğinin somut örnekleri ile karşılaşıyoruz kitapta. Abdülhamid döneminin ağır sansüründen sonra Meşrutiyet’le gelen kısa süreli özgürlüğün karikatür dünyamıza yansımasını, Milli Mücadele yıllarında ‘kendilerini savaşçı, mizah dergilerini silah ve karikatürlerini de cephane olarak gören’ sanatçıların yapıtlarında işgalci güçler, işbirlikçiler, Milli Mücadelenin lider kadrosu, İttihatçılık ve İttihatçılar kendilerine yer bulmuş. Siyasetle ve çizgi sanatıyla ilgilenenlere hararetle tavsiye ederim. Tarihimize ve kültürel çeşitliliğimize sahip çıkalım.