Bir konuda kaynak taramak için tembellik ettim. Arşive bakmak yerine, gazetemizin internet sitesine girip yazıyı okumak istedim.
O da ne?
Adalet (2) isimli yazıya Urla Sulh Ceza Hakimliği'nin 13.06.2017 tarih ve 2017/368 sayılı kararı ile “erişim engeli” gelmiş.
Şaşkınlığım, aynı konuda bir önceki Adalet (1) yazıma bakınca daha da arttı.
Aynı “erişim engeli” bir önceki yazıda da var.
***
Ben de merak ettim, böylesine “engel” getirecek ne yazmışım diye. Yazıların ikisini de arşivden çıkardım.
İlk yazıda Sözcü Gazetesi Muhabiri Gökmen Ulu'nun tutuklanmasının ardından yaptığı haberleri irdelemiş, özellikle Folkart Yapı'nın inşaatları ile ilgili yaptığı haberlerden örnekler vermişim.
Ardından da İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 2017/9913 soruşturma numaralı, 2017/3060 esas, 2017/249 numaralı iddianameye.
Ne varmış o iddianamede?
İzmirli işadamı Ahmet Küçükbay'ın Folkart Yapı'nın sahibi Mesut Sancak'ın da aralarında bulunduğu bazı işadamlarıyla nerede, ne zaman toplantılara katıldığı...
Ve sonunda demişim ki, “Örgüt içerisinde hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan Gökmen Ulu cezaevinde, onun haberlerine konu olan şirketin sahibi ise örgütün “babalar iddianamesindeki toplantılarda adı geçmesine rağmen” dışarıda...
***
Sonra ikinci yazıyı buldum.
Baştan aşağı yeniden okudum bilgi sahibi olayım “erişim engeli” neden konulmuş diye.
O yazımda da, yine iddianameye dayanarak, işadamlarının yaptığı toplantıları, bağlantılarını ve son olarak da yine İzmirli işadamı Ahmet Küçükbay'ın kendisi hakkında olumsuz haber yapan gazete ve televizyonculara “ayar vermek için” kimleri araya soktuğunu anlattığı satırlara yer vermişim.
Son olarak demişim ki;
“Sözcü Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu ve İnternet Sorumlu Müdürü Mediha Olgun hala tutuklu.
Gökmen Ulu’nun tutuklanma nedenlerinden biri, 'Örgüt içerisinde hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' olarak açıklandı.
Ne yapmış?
Emir alıp röportaj yapıp 'terör örgütü üyelerinden birini mi' aklamış.
Emir alıp yazı ve sözlerini mi kesmiş?
Hiçbiri...
İşini yapmış, yani gazetecilik.
Boyun eğmemiş, üç kuruş ilan için yalamamış yutmamış.
Eeee haliyle tutuklu...”
***
Yazdıklarımın aynen arkasındayım.
Bu ülkede yaptıkları her işin “yanlarına kar kalacağını düşünen” aleyhlerinde yazıldığında “tehditten” bile çekinmeyen “arsız” bir grup insan var.
Kendi yaptıklarını hesaba katmadan, bırakın omurgalı durmayı, doların yeşili için her devir her kılığa girmekten çekinmeyen ilginç tipler bunlar.
Kendilerini her zaman “önemli” sayıyorlar.
Hukuku, adaleti ise önemsiz.
Paraları ile “kılıç” olduklarını düşünüyorlar.
Yanılıyorlar...
***
Yazımın başlığı “tesadüf”
Nerede tesadüf dediğinizi duyar gibiyim.
Tesadüf şurada.
Girin internete, Sözcü Gazetesi Muhabiri Gökmen Ulu'nun Folkart Yapı ile ilgili haberlerine ulaşamazsınız.
Onlarda da “erişim engeli” var.
Tesadüf “erişim engeli” yazmasında değil.
Tesadüf, hem Gökmen Ulu'nun haberlerine, hem de benim köşe yazılarıma “erişim engeli” kararı veren makamın Urla Sulh Ceza Mahkemesi olması.
İzmir değil, haberlerin muhatabı olan Çeşme değil, bildiğiniz Urla...
Ne ilgisi var Urla'nın derseniz?
Hiç bilgim yok.
Tesadüf işte, ne diyeyim...