Televizyonlarda ürkütücü bir kamu spotu vardır.

Küçücük kız, internette dolaşırken,

Sapığın biri dadanır...

Sonu iyidir, polis yakalar.

*

Ciddi bir uyarıdır aslında.

Çocuklarımızın güvenliği için.

Bize bu rahatlığı sağlayanlar da,

Siber Suçlarla Mücadele Şubesi'dir...

*

Zor yetişirler, zorlukla yetişirler.

Hem zekidirler, hem de uyanık.

Aklımıza gelmeyen olaylarda,

Tereyağından kıl çekerler...

*

Böyle biri vardı İzmir'de.

Emniyet Müdürü rütbesinde.

İyi yetişmiş, eğitimli ve işini,

Evinden de çok seven biriydi.

*

Uzatmayayım,

Adı Hakan Arık bu müdürün.

Siber Suçlar Şubesi'nin kurucusu.

İnternet üzerinden çocuklara yönelik suistimal suçları,

Kredi kartı dolandırıcılarına operasyon, hep onun işi.

*

Siber suç konusunda İzmir'de

Kendisinden başka uzman da yok...

Evli ve iki çocuk babası.

Hiç görmedim kendisini, hiç tanımam.

Google'dan resmini aradım yok...

*

İzmir'in meşhur “bacanak” operasyonu sonrası,

Görevden alınanlar arasındaydı.

Aldılar taaaa en uzak ilçeye tayin ettiler.

O da hakkını adalette aradı...

*

Adalet dedi ki; “tayin işlemi hukuksuzdur.

O yüzden de göreve iade edin.”

Ettiler... Birkaç saatliğine.

Sonra yine cehennemin dibine...

*

Yılmadı, yine adalete gitti.

Adalet yine “haklısın” dedi.

Yine görevine iade etti.

Yine birkaç saat “başla” dediler, yine tayin...

*

Peki, kazandığı 3 mahkemeye rağmen,

3. kez Beydağ'a tayin edilen,

Emniyet Müdürü Hakan Arık'ın,

Uğradığı haksızlık bitmeyecek mi?

*

Mahkeme kararlarını şeklen uygulayan,

İktidara yanaşarak koltuk koruyan,

Devletin değil de, iktidarın amiri olanlar

Acaba rahat uyuyabiliyorlar mı?

*

Uyuyamıyorlar eminim...

Çünkü kendileri de biliyor ki,

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın

2005 yılında verdiği önemli bir karar var.

O karar oldukça da uyuyamayacaklar...

*

O karar ne diyor biliyor musunuz?

Anayasanın 138 ve Yargılama Usulü Yasası'nın 28. maddesine göre, mahkeme kararlarına uymak ve kararların icaplarına uygun işlem tesis etmek ve eylemde bulunmak zorunluluğu bulunan sanık valinin, yürütmenin durdurulması kararı üzerine, yargı kararlarını şeklen uygular görünerek, kararların hukuki sonuçlarını etkisiz bıraktığı, bu suretle görevini kötüye kullanarak keyfi muamelede bulunduğu belirlenmiştir. Bu nedenle TCY'nın 228 ve 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır...”

*

Yani, yargı kararını şeklen uygulayanlar,

Daha sonra sanık durumuna düşmüş,

Ve mahkemelerde yargılanmıştır...

Adalet, topaldır ama gideceği yere,

Er ya da geç ulaşır...