22 Temmuz’da yazdığım yazıda seçilen CHP'li belediye başkanlarına özellikle Tunç Soyer'e ileriye yönelik yapabilecekleri konularla ilgili bazı önerilerde bulunmuştum.
Bunların bazılarını şöyle sıralamak olası.
Geçmişte Opel'i bünyesinde bulunduran VW'in Türkiye'de yapacağı yatırımın İzmir’de olması için girişimde bulunulması, büyükşehir belediyelerinin kooperatifler zinciri kurarak halka ucuz gıda sağlaması, dünyadaki fon ve hibelerde etkin olan Türklerle iletişim kurarak yatırım olanaklarının sağlanması.
Bunları anlatmak için o tarihten bu yana karşılıklı konuşma fırsatı olmadı.
Buna karşın Manisa Büyükşehir Belediye Başkan'ı Cengiz Ergün ve Zorlu grup öncülüğünde Manisa daki iş insanları, etkin STK’lar, sendikalar milletvekilleri yoğun bir çalışmaya girdiler. Bulgaristan’da yapılan toplantıya gözlemci gönderdiler, Almanya ve Katar’da temas kurdular, hükümet üzerinde etkin bir baskı kurarak teşvik aldılar.
Sonuçta VW'nin tercihi Türkiye ve Manisa oldu.
Bu liderlerini bulan bir kentin başarısıdır.
Yapılacak yatırım istihdam yaratmasının yanı sıra getireceği ekonomik getiri Manisa'yı uçuracak niteliktedir.
Buna karşılık İzmir'in kaymağını yiyenler gelişmeleri sadece seyrettiler.
10 Ekim'deki Çin-ABD ticaret görüşmelerinde etkin bir rol oynayacak Yavuz Onay'ın portföyünde ortak yatırım ve hibe yardım fonları var. Ama randevu yok. Tıpkı bu ayın başında Pasifik fonlarında etkin olan Üntay Kozak'ın görüşememesi gibi. BM yatırım fonlarında etkin olan Kemal Derviş ve Güney Amerika Pasifik fonlarında etkin olan Daran Acemoğlu ile iletişim kurulamaması önemli bir nokta. Danışmanlarının kim olduğunu bilmiyorum. Ama Tunç Soyer'in eskisi gibi önerilere açık, tartışan biri olmadığını görüyor ve biliyorum.
Anlaşılan Büyükşehir ceketi biraz bol geldi.