Güzel İzmir'imizin kültür ve sanat zenginliğine unutulmaz katkılar sağlayan İKSEV (İzmir Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı) Uluslararası İzmir Festivali, bu sene 7 Haziran-26 Temmuz tarihleri arasında, dünya müziğinin doruklarındaki marka isim ve gruplar ile hemşerilerimizi 37. kez buluşturacak.
Festival, sadece küresel anlamda yüksek standartları kabul edilen sayısız ünlü sanatçının İzmir'e getirilmesini sağlamıyor, aynı zamanda kentimizin eşsiz tarihsel mekanlarını sanat performans sahnesine dönüştürülmesi bağlamında da sıradışı katkılarda bulunuyor. İKSEV Başkanı ve Avrupa Festivaller Birliği Başkan Yardımcısı Filiz Eczacıbaşı ile yaptığımız görüşmede hem İzmir Agorası hem de Efes Amfitiyatrosu'nda gerçekleşen ilk konserlerin öyküsünü dinleme imkanı buldum. 24 yıl önce festivalin 13.'sü yapılırken, arkeoloji dünyamızın efsanevi ismi Ordinaryüs Profesör Doktor Ekrem Akurgal Hoca, kendisini aramış ve o zamanlar kazı başkanılığını yaptığı Bayraklı Höyüğü ile Agora'nın muazzam antik atmosferinin sanat gösterimleri için ideal mekanlar olabileceğini söylemiş. Bunun üzerine ilgili resmi temaslar sonrası izin alınmış ancak Agora'nın çevresinde gecekondular varmış, ikibin yıllık sütünların yanında kırık camları ve yıkık dökük boyasız duvarları ile bu yapılar büyük bir tezat oluşturuyormuş. Bunun nüzerine Filiz Eczacıbaşı'nın ekibi, konser öncesi bir yandan binaların dış görünümünde estetik düzeltmeler yaparken, öbür yandan sakinlerinin evlerini o gece kullanmalarını önlemek için hepsinin yemekli bir toplantıya davet edilmesini sağlamış.
***
Bu noktada, Filiz Eczacıbaşı, Uluslararası İzmir Festivali'ni, diğerlerinden ayıran en belirgin özellik olarak tarihi mekanların kullanılıyor olmasının altını çiziyor. Bu, hem yapılan aktivitelere değer katıyor hem de tarihi mekanlara olan farkındalığı artırıyor.
Avrupa Festivaller Birliği (EFA) kapsamında 'Festival in focus' projesi, birlik üyesi festivallere odaklanarak onları inceliyor ve dünya komuyoyu ile paylaşıyor. Avrupa Parlamentosu kültür işbirliği üyesi ünlü gazeteci (Financial Times) yazar Simon Mundy de, İzmir'in tarihi geçmişine atıf yaparak anıtsal mekanlarda düzenlenen etkinliklerin günümüzü ve geçmişi buluşturduğuna vurgu yapıyor.
Kendi sözleri ile ''İzmir Festivali, antik mimari ile daha yeni zamanların müziğinin harika bir birleşimini sunuyor. Daha da önemlisi, Ege kıyılarında kültürün sürekliliğini daima sergiliyor – imparatorluklar, krallıklar ve politikacılar gelip gidiyor fakat medeniyet kendini yeniden toparlıyor ve sanat hiç azalmıyor” diyor. Mundy, makalesinde festivalin içeriği ile Türkiye'nin kültürel ve entelektüel köşe taşlarından birisi olduğununun altını çiziyor. Mundy , ilk kurulduğu tarihten itibaren dünyanın en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan ve UNESCO kültürel miras listesinde yer alan Efes Antik Kenti ve tarihi miras alanının festival mekânlarına dâhil olmasına da özel bir atıf yapıyor.
İzmir'in tarihi ve anıtsal miras alanlarının birer sanat gösteri sahnesine dönüşümüne özel çaba harcadıklarını söyleyen Filiz Eczacıbaşı, bu konuda daimi şefliğini W. Furtwangler, Herbert von Karajan ve Cladio Abbado gibi senfoni dünyasının ölümsüz isimlerinin paylaştığı 130 yıllık geçmişi olan ve dünyanın sayılı müzik topluluklarından olan Berlin Filarmoni Orkestrası örneğini veriyor. Orkestranın Efes'te konser vermeyi arzuladığını işitince hemen harekete geçip önce zamanın kazı başkanı olan Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nden Doç. Dr. Sabine Ladstatter ile görüşüp, ondan ''titreşim yoğunluğunun fazla olmayacağı konserler yapılabilir'' iznini alıp Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvuraraak, prestijli Berlin Filormoni'yi İzmirlilerle buluşturuyor. Ama Filiz Hanım'ın söylediğine göre bu sene, Efes Antik Tiyatro restorasyon ve ek bakım programına alındığı için, festival mekanlarından birisi olamayacak. Yerine Bergama'daki Asklepion düşünülüyormuş.
Dünyadaki ve Avrupa'daki müzik festivalleri arasında büyük saygınlığa sahip ve içeriği ile çok yüksek sanat standartları tutturan Uluslararası İzmir Festivali, 37 yıldır İzmir'in kültür agorasının en parlak yıldızı olmaya devam ediyor. Bu sene de tüm sanatseverleri heyecanlandıran sanatçı ve gruplara ev sahipliği yapacak.
Katılan sanatçılar ve grupları ayrı bir yazıda ele alacağız. Şimdilik gerek İKSEV'in kurucularına gerekse büyük bir özveri ile 37 yıldır Başkanlığını sürdüren Sayın Filiz Eczacıbaşı ve başta Özlem Kahya olmak üzere tüm ekibine, İzmirli sanatseverlerler olarak teşekkürlerimizi ileterek makalemizi noktalayalım.