İlişkiler kurun… Yeni işler kazanın… Ve insanları etkileyin... Geçen yazımda “İyi sorular. kolay cevaplardan daha güçlüdür” demiştim.

Aslında Sobel ve Jerold Panas’ ın “Güçlü Sorular” kitabından esinlenerek bunlar diye yazmıştım. İçinden geçtiğimiz şu siyasi döneme ve bu dönemi yönetenlere bakıp “Hepsi hikaye mi?” diye uzun uzun düşünmedim de değil! Hatta günümüzde yaşanan uzay çalışmalarına bakıp bunlar “siyaset çöpüdür” diyerek uzaya veya bir yerlere mi atsak? Geçen haftaki yazımdan esinlenerek ister istemez kendime şu soruyu sordum: Hangisi doğru?

Öyle ya, yaşam şeklimizi belirleyecek kavramların hangisini kendimize bir görüş, ufuk çizgisi olarak belirleyelim? Sorular… sorular… Eğrisiyle, doğrusuyla güçlü sorular…

* * *

Peki, hemen yeri gelmişken, politika nedir? Ne için, kimin için yapılır? diye sormak isterim. Politikanın halkla, toplumla ilgili; halkın, toplumun yararına olduğu anlamı giderek unutuldu ve ne yazık ki daha da unutulacağa benziyor! En basit örneğini gümümüz politikacıları gözümüzün içine baka baka siyasi sahneden vermiyorlar mı?

Rahmetli Erkan Yolaç’ ın TV ekranlarındaki “Evet, Hayır” yarışmasına döndü günümüzdeki politika! Vatandaş yoksulluk savaşı verirken, özellikle emeklilerin beklediği zam nedense iktidarın iki dudağı arasında adeta “işkence silahı” olarak bekliyor.

Muhalefet Allah'tan politikanın halkla, toplumla ilgili, halkın, toplumun yararına olduğu hatırlayıp sahneye çıktı! İşte CHP Genel Başkanı Özgür Özel, B Planı'nı (!) uygulayıp üç gündür saat 21.00’de vatandaşı “Elektriklerinizi yakıp söndürün” eylemini başlattı. Eylem doğru zaman ve doğru görüntü ile başladı mı? Sarayda durum nedir? Merak bu ya, orada da eylemin şekli nedir? Yanılıp yakıp- söndüren olur mu? İnşallah karikatür desteği ile bunları da tarafsız basından görüp alkışlarız!

* * *

Ülkemizde bazı yollar, sokakların yıpranması veya bakımsızlığından mıdır, nedir? Bilemiyorum, delik-deşik olmuş. Araçlar düşe kalka ilerlerken lastikleri parçalanıp, alt takımlardaki cıvata, vida vesaire çöp görüntüleri anımsattı. Uzay çöpleri, uyduları yörüngeye fırlatan roketlerin parçaları ve kullanım dışı uyduların dışında; cihazlar, somunlar, civatalar, sökülebilir bağlantı parçaları, pul pul dökülen boya parçaları ve hatta yörüngedeki uzay aracından atılan donmuş idrar yığınları imiş. İnanın Urla’da Basın Sitesi'ndeki sokağımızın ortasındaki direğe takılı aydınlatma lambası aylardır yere, değil gökyüzüne bakıyor. Herhalde uzaydaki uydulara, güneş sistemi ile haberleşiyor olmalı diye düşündüm! Değerli okurlarım gelecek haftaki yazımda değişik konularda buluşmak üzere sağlıklı, aydınlık günler dilerim. Sevgilerimle…