Geçen haftaki makalemin başlığı "Eylül'de gel" idi... 2 Eylül'de doğum günümü şarkılarla, türkülerle çağırıp, ardından da kendimi 9 Eylül 'deki bağımsızlık ve özgürlük , kısacası "zafer günümüz" ün engin coşkusu ile yeniden doğuş günümüz olan 9 Eylül İzmir'in kurtuluşu günü içinde buldum...

9 Eylül 1922...  
Sadece İzmir'in değil, Türkiye'nin de kurtuluşudur...
Dolayısı ile Kurtuluşun 102. yılı İzmir'de çeşitli törenlerle coşku ile kutlandı. 
102 yıl öncesindeki gibi 9 Eylül öncesi İzmir'de caddeler, sokaklar Türk Bayrakları ile donatıldı.
Hele 360 metrelik Türk Bayrağı göğsümüzü kabarttı... 
Hemen hatırlatmam gerekir ki, Kemeraltı 2. Beyler sokağında 74 yıldır düzenlenen efeler ve zeybeklerin esnafla buluşması törenlere ayrı bir renk kattı. 93. İzmir Enternasyonal Fuar'ında düzenlenen konserlere Ege'nin dört bir yanından gelenler evlerine unutulmaz anılarla döndüler...
Evet, İzmir'in dağlarında hiç solmayacak çiçekler açtı...
***
Mutlu tesadüfler o kadar çoktu ki, saymakla bitmez.  Bir örnek vermek gerekirse, o da 2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılının 9 Eylül de açılması idi. 
Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk' ün "Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar." sözü de sevincimiz kadar vatan toprak larında "acaba öyle mi?" diye (!) yayıldı!
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin kızımızın 20 hanelik aile içi yok olası töreleri (!) sebebiyle katledilip dere yatağına bir çuval içinde üstüne kayalar örtülerek saklanması bütün Türkiye'yi ayağa kaldırdı. "Hak, hukuk, adalet" diyenler Narin'i köy mezarlığında sırları
ile gömüldü. Narin'i koruyabildik mi? 
Hak getire!
Üç Bakan'ın olay yerine gidişi hala tartışılıyor! Hatta bu ailelerden oy alarak İktidar Milletvekili olan Galip Ensarioğlu' nun çelişkiler le dolu sözleri bazı televizyonlarda gündemden düşmeyeceği belli oldu. Bu kadar siyasetin karanlık kuyularına atılan başka ölümler! Sorular, umutlar ... Hak, hukuk adalet ...  "Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar."  
20 hanelik köyden bakalım daha neler duyup, nasıl siyasi mesajlar alacağız?
Bu arada 30 Ağustos Zafer Bayramımızda Yedek Subayların kılıç kuşanma gününde "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı ile çektik
leri kılıçlar belli ki dosta değil, düşmana karşı idi...

***
Evet başa dönüp Eylül ayın coşkusunu kesmemek istiyorum...
Her zaman yazdığım gibi biz "bayramları ve yöresel kutlamaları bol olan" mutlu bir milletiz. İşte bu günlerimiz şunlar:
1 Eylül 1922'de, önce Uşak ilimiz kurtulmuştu.
2 Eylül'de Türk ordusu Eskişehir'deydi.
3 Eylül günü Dursunbey, Ödemiş, Emet, Eşme, Sındırgı ve Tavşanlı düşmandan geri alınmıştı.
4 Eylül'de Tire, Bayındır, Buldan ve Simav.
5 Eylül'de Nazilli, Alaşehir, Bilecik, Gördes ve Salihli kurtarılmıştı.
6 Eylül'de Akhisar, Balıkesir, Söke, Gönen ve İnegöl, Türk askeri ile buluştu.
7 Eylül günü Aydın, Turgutlu, Kuşadası Türk bayrağına kavuştu.
8 Eylül'de Kemalpaşa, Burhaniye, Manisa, Selçuk...
9 Eylül'de İzmir, Menemen, Edremit.
10 Eylül'de Bursa, Foça, Gemlik ve Orhaneli kurtarılmıştı.
12 Eylül'de Mudanya, Kırkagaç ve Urla, 13 Eylül'de Soma, 14 Eylül'de Bergama, Dikili ve Karacabey, 15 Eylül'de Alaçatı ve 
Ayvalık, 16 Eylül'de Çeşme, 17 Eylül'de Bandırma ve 18 Eylül'de Erdek düşman işgalinden kurtarılmıştı.
***
Evet, İzmir'in kurtuluşu , Türkiye'nin kurtuluşudur.