AKP, bir lebalep dolu kongreyi de İzmir'de gerçekleştirdi. Bu durum doğal olarak çok eleştirildi. Tedbir olarak kahvehanelerin lokantaların kapatıldığı, sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği bir ortamda bu kadar insanın kapalı bir alanda bir araya gelmesi çok yadırgandı... İzmirliler haklı olarak salgının patlamasından endişe duyuyor. Ama sonraki gelişmeler daha da vahim.
Birgün Gazetesi manşetten bir haber yayınladı. Habere göre kongreye katılan delegeler kamu hastanelerinde test yaptırabilirdi. Bunu da İl Yönetimi SMS yoluyla İlçe Başkanlıklarına iletmişti...
E bu da çok tepki çekti...
Nitekim çok geçmeden İzmir İl Sağlık Müdürlüğü,, “Herhangi bir kişi, ekip veya gruba özel bir işlem yapılması söz konusu değildir. Haberde yer alan ve parti il teşkilatınca delegelere gönderildiği iddia edilen SMS mesajı bilgimiz dahilinde olmayıp, o gün yapılan test sayısı ile diğer günler arasında belirgin bir fark gözlemlenmemiştir” şeklinde yazılı açıklama yaptı.
Ortada bir yalan var...
Siyaseten yalana sığınanları çok gördük.
Eğer haber yalansa ve böyle bir durum yoksa tekzip etmek ve savunma yapmak tabii ki sağlık teşkilatının en doğal hakkı. Bence işin peşini bırakmamalılar.
Zaten SMS'i kontrol etmek artık çok kolay. Uzmanlar silinmiş bir yazıyı bile ortaya çıkarabiliyor. Ayrıca kimlerin test olduğu hastane kayıtlarında vardır.
Bu nedenle işleri zor olmaz.
Haber doğruysa ve devletin hastaneleri test için AKP delegelerine ayrıcalık tanıdılarsa ve buna rağmen inkar ediyorlarsa, işte orada durmak lazım...
Yıllar önce seyrettiğim bir filmde şöyle bir sahne vardı.... Başrol oyuncusu kendisine polis tarafından verilen yüklü bir parayı alıp çantasına koyar. Polislerden biri, “Saymayacak mısın?” diye sorar. Adamın cevabı ise, “Devletin polisine güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz” olur.
Hayran kalmıştım.
Ben devletin polisine, doktoruna, kısacası bizim vergimizle devlette çalışan tüm kamu görevlilerine güvenmek istiyorum. Sadece ben değil hepimiz istiyoruz...
Doğru haberciliği bu kadar gönülden savunmama rağmen, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün açıklaması doğru çıksın istiyorum. Tersi olursa olayın kendisinden bile daha vahim. Daha endişe verici...
