HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder'den bir e-posta aldım.
Çorum'un Osmancık Mahallesi Muhtarı hakkında suç duyurusunda bulunmuş.
Muhtar, okul yakınında diye bir sokak köpeğini tabancayla vuruyor.
Köpek hala canlıyken belediyenin temizlik işleri gelip zavallı hayvanı çöp kamyonuna koyuyor.
Hala nefes alıp veren can, vahşice presleniyor.
O an ölen, sadece bir sokak köpeği değil.
O muhtarın insanlığı da ölüyor.
Köpeği o halde görüp de, belediyenin veterinerlik işlerine tedavi için götürmek yerine, çöp kamyonunun içinde presleyerek öldüren işçilerin de insanlığı ölüyor.

* * *

Bu olay beni yıllar öncesine götürdü.
Çocuktum.
Haberlerde hasta bir sokak köpeğini çöp kamyonuna koyuyor, ardından çöp kamyonunun presi yavaş yavaş köpeğin masum bakışları arasında üzerine kapanıyor.
Hıçkırarak ağladığımı hatırlıyorum.
Öyle bir sahne ki bu yaşımda hala anımsarım. Hala gözlerim dolar.
Hala o merhametsizlik beni derinden sarsar.
Meğer ne çok örneği varmış.
Ne çok sokak köpeğinin, kedisinin yaşamı pres makinasında sonlanmış.
Herhangi bir arama motoruna “preslenen köpekler” yazın. Bulduğunuz haber sayısı kanınızı dondurur.
Merhametsizlik, vicdansızlık ne derinden işlemiş insanların içine.
Yazık.

* * *

Esin Önder, 2013 tarihinde Sinop'ta preslenen canlar için verdikleri mücadele sonrasında suçlulara 23 bin TL'lik idari para cezası kestirdiklerini söylüyor.
Elbette giden canları geri getirmez.
Elbette vahşeti yumuşatmaz.
Utancı gidermez.
Ama en azından suçluların bir şekilde ceza almaları da bir tesellidir.
Merhatmesizler için de bir yaptırımdır.
Çorum'daki son olayın takipçisiyiz.
Hem muhtarın, hem belediye başkanının, hem hayvanı çöp kamyonunda presleyen çalışanların, hem de muhtarı hemen serbest bırakan emniyet mensuplarının soruşturulması, suçu ya da ihmali olanların kanunlar çerçevesinde cezalandırılmalarını istiyoruz.