Gör, nasıl yeniden yaratılırım, Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım, Oğullarım var gelecekte, Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende, Anlıyor musun ?(AHMED ARİF)
6 yaşında bir kız çocuğu, 6 yaşında.
Tarikat mensubu babası tarafından 29 yaşındaki bir müridiyle evlendirilmiş, yıllarca da tecavüze uğramış.
Çocuk 14 yaşında hastalanınca götürüldüğü hastanede durumu doktorlar anlamış, önce polise sonra da savcılığa intikal etmiş hadise. Uyduruk belgelerle de kapatılmış(!)
BirGün yazarı Timur Soykan başarılı bir habercilik örneği verip, mahkeme kayıtlarından, tutanaklardan da yararlanarak konuyu gazetesinin manşetine taşıdı.
Aile ve sosyal Hizmetler Bakanlığı da; “ İstanbul Anadolu 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Çocuğun cinsel içerikli cinsel istismarı’ iddiasıyla açılan davaya müdahil olunduğunu ve mağdura her türlü hukuksal desteğin verileceğini” açıkladı.
Diyanet de bu haberlerle bazı çevrelerin dine zarar verdiğini öne süren bir açıklama yaptı.
Bir gelişme daha oldu yazıyı yazarken; yıllar önce 6 yaşındaki çocuğa istismara “takipsizlik” veren savcı hakkında Hakim Savcılar Kurulu(HSK), inceleme başlatıldı.(Toplumsal baskı olmasaydı başlatılır mıydı dersiniz?)
Şu an Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri bu -örgütlü istismar- haberi…
xxxx
Belli çevreler, Halk TV’de de sürekli program konuğu olarak yer alan, Timur Soykan’ı lince başladı.
Soykan’ın haberinin -ki her ayrıntısı tutanaklardan alınmış- asılsız olduğunu göstermeye çabalıyor.
Birileri çocuk istismarını örtbas etmek için adeta yırtınıyor.
Bu konuyu dile getirenleri de İslam karşıtı olarak göstermeye çalışıyor.
Din maskesiyle çirkin oyunlar sergileniyor resmen.
(Bakınız; Meslektaşımız Mustafa Hoş anımsatmış. Karaman Ensar’da 10, Gerger’de 18, Kilis’te 14, Dikili’de 9, Fıkıh Der’de 20, Erzurum/Diyanet 7+3 erkek çocuğa tecavüz edildiğinde ‘dine saldırı’ dediler. Şimdi aynı şeyi Timur’un haberi için yapıyorlar. Bu korkunç kötülüğe karşı kimse bu kez susmasın, korkmasın!”
Bazı kanallarda -97 yıl önce kapatılsa da- hala tarikatların sivil toplum örgütleri olduğunu savunuyor gericiler.
Bazıları ise bu haberlerle “toplumun kutuplaşmasının körüklendiğini” iddia ediyor, bazıları da bu iğrençliği masum göstermeye çalışıyor.
Aile de videolar yayınlıyor, istismarı yalanlıyor. Yazıklar olsun!
Utanın be utanın! Savcılık iddianamesi kabul edilmiş, ilk duruşma tarihi de 22 Mayıs olarak belirlenmiş. Daha ne olsun!..
xxxx
Daha tehlikelisi, çocuğu gelinlik giydirip evlendiren karanlık zihniyeti gündemde tutan, yazan konuşan -başta Timur Soykan olmak üzere- gazetecilere ölüm tehditleri yağıyor.
Ne yapmış Timur Soykan.
Objektif gazeteciliğin gereğini yerine getirmiş. Belge bilgi ve fotoğraflarıyla rezilliği ortaya çıkarmış!
Attila İlhan “Kurtlar Sofrası” romanındaki gazeteci kahramanı aracılığıyla yıllar önce nasıl seslenmişti?;
“Gazeteciyim ben, duyduğumu, gördüğümü yazarım. Yediğim ekmeği, aldığım parayı çalmamış olmak için doğruyu duymak gerçeği görmek zorundayım. Ben sustum mu ‘korkuyorum’ demektir. Çirkin olan bu!”
“Timur Soykan Yalnız Değildir diyen güzel insanlar. Çocuklarımızın tarikat karanlığında yalnız kalmayacağı günleri kazanacağız. İyi ki varsınız” tweetini paylaşan Timur Soykan, Mustafa Hoş ve onlar gibi -gazetecilikten başka işi olmamış- onurlu gazeteciler -bir avuç da kalsalar- toplumun doğru bilgilenme hakkına hizmet etmeyi, gerçekleri gözler önüne sermeyi; korkmadan, yılmadan dirençle -elbette- sürdüreceklerdir.
xxxx
Bir kez bin kez daha; çocuk gelin diye bir şey yoktur. Çocuğa istismar vardır!
Gerici yobaz karanlık zihniyetin; Mustafa Kemal’in laik ülkesine, çağdaş yaşama karşıtlığı söz konusudur.
Bekir Coşkun’un 22 Temmuz 2014 tarihli yazısının finaliyle bu yazıyı bitirelim;
“İçiniz yanıyorsa, bu gece çocuklarınız uyurken gidip saçlarından öpün onları.
Yobaza vermeyin…Vermeyin çocukları…”
(Karikatür: Musa Kart)