Urla’da zeytinlikler yok ediliyor… Zeytin ağaçlarını, zeytinliklere göz diken madencilerin (en son kömür) iştahlarından korumaya çalışırken, çok sayıda zeytinliğin inşaat alanına dönmekte olduğunu görmüyoruz!

Bir bakıyorsunuz bir hafta içinde zeytinlikler sökülmüş/kesilmiş ve büyük makinalarının girdiği alanda kocaman bir inşaat başlamış!

Güzelim zeytin yasasını delik deşik edenler kimlerdir? Böylesine bir zeytin katliamını nasıl ve hangi izinle yaparlar?

Urla’nın Kayyım Belediye Başkanı, Çeşmealtı’ndaki bu katliam izninin, Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan verildiğini söylüyormuş. Bu izni verenler gidip, arasınlar bakalım, sökülen 100 kadar zeytin ağacını bir yerde bulabilecekler mi?

Söktük ve saklıyoruz. Sonra yine dikeceğiz!” uydurmasına karşı hiç olmazsa sökülen ağaçları görsünler!

Ya Çeşmealtı’nda oturanlar! Çeşmealtı’nı tepkisiz insanların yeri olarak düşünenler yoksa haklı mı?

KUŞÇULAR VE URLA HASTANESİ
Konuyu biraz araştırınca, Urla’nın birçok yanında zeytinliklerin benzer şekilde yok edildiği anlaşılıyor! “Sen git Kuşçular’ı gör” dedi bir arkadaşım, “Orada site yapmak için kesilen zeytinleri görsen için yanar! Bir de Devlet Hastanesi’nin karşısında bulunan zeytinliklere bak! Kuşçulardan geri kalır yanı yok!”

Zeytinlikleri inşaat alanına çevirmenin bir başka yolu da, ağaçları azar azar kesmek. Yine Çeşmealtı’nda Menteş’e giderken bir zeytinlik vardı. Çok güzel bir bahçeydi. Her yıl zeytinlerin bir bölümünü keserek geçen yıl ‘satılık’ yazısını astılar. Çünkü kocaman zeytinlikte neredeyse zeytin ağaçlarının tamamını yok etmişlerdi. Artık izni nereden ve nasıl alacaklarsa, bu güzel araziye de her an büyük bir site kondurabilirler!

NE OLUR DURDURUN
Elbette başka yerlerde de zeytinliklere göz dikenler çoktur. Ama bu olay galiba en yoğun olarak Urla’da yaşanıyor. Urla’daki seçilmiş meclis üyelerine durumu sorduğumda, haberlerinin olmadığını söylediler. Çünkü Urla’nın ‘Kayyım’ yöneticisi, Belediye Meclisi’ni toplamıyor ve bütün kararları tek başına alıyormuş.

Zeytinlik katliamı izinlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınmış olduğuna da inanmak istemiyor insan. Vicdanları sızlatan böyle bir kararı verecek kadar acımasız olamazlar…