Dünyada tarım sektörünü gelişmiş olup, yoksulluk yaşayan, açlık çeken tek ülke yok.
O gelişmiş ülke diye saydığımız ülkelerin biri dahi, tarımı ihmal etmiyor, aksine kooperatifler aracılığı ile güçlendiriyor.
Bugün Avrupa’nın ortalama kooperatifleşme oranı yüzde 80’lerde Türkiye 2106 yılı rakamına göre yüzde 13’lerde.
Ancak göreceksiniz bu rakam önümüzdeki günlerde hızla yükselecek.
Çünkü İzmir, kooperatifleşmede Türkiye’ye yeni bir ivme getirdi.
‘İzmir Modeli’ ile güçlenen yerel kooperatifler, ülkenin gözdesi haline geldi.
Heyetler ya araştırmak için geliyor ya da yetkilileri kentlerine davet ederek ‘İzmir Modeli’ni dinliyor.
Ege Üniversitesi’nin düzenlediği 2. Ulusal Sütçülük Kongresi’nde IDF (Uluslararası Süt Federasyonu) yetkilileri de, İzmir’den ve kooperatifleşmeden söz etti.
Türkiye’nin dünya sıralamasında süt üretiminde 8. sıraya yükselmesinde İzmir’de süt üretimi artışının etkili olduğu gözleniyor.
Ancak Türkiye’de sütün geleceği İzmir kadar beyaz değil.
Süt inekleri kesiliyor
Kongrede aldığım notlardan da açıkça anlaşıldığı gibi süt ve diğer ürünlerin üretiminde payı olan aile işletmeciliği eriyor.
Çünkü üretici kaybediyor, fiyatlar dünya süt fiyatlarının altında kalmaya başladı. Maliyetler dünya fiyatlarının üzerine çıktı.
Dünyada kabul gören parite yem fiyatları 1 litre süt ile 1.5 kilo kesif yem almak üzerine. Ancak hali hazırda yem fiyatları 1 litre sütün fiyatını geçiyor.
Bu yem fiyatları ile üreticinin cebine 1 litre süt için 2 lira 70 kuruş girmesi gerekiyor. Şu an cebine tüm desteklerle birlikte giren rakam 1 lira 70 kuruş.
Aradaki farkı üretici artık kapatamaz hale geldi.
Üretici ise cezayı ineğe kesiyor, ya daha az yem vererek verimi düşürüyor ya da süt ineğini kestiriyor. Açık daha da büyüyor.
Ve aile işletmeleri gittikçe azalıyor.
Bu gidişat çok yönlü risk demek!
Oysa aksine aile işletmelerinin sayısı da verimi de artmalı.
Yem fiyatına gelen zammı devlet mutlaka süspanse etmeli.
Sayın yetkililer,
Bırakın, günübirlik politikaları, bırakın gözboyayacı tanzim satış mağazalarını, amacından sapmış teşvik sistemlerini.
Üreticiye girdi desteği verin, maliyetlerini azaltın yeter!
Kooperatifleşmeye ağırlık verin yeter!
Aile işletmelerini koruyun yeter!
Hiç değilse, İzmir’de güçlenen ‘yerel yönetim – kooperatif’ işbirliğini ulusala yayın, göreceksiniz o bile yeter!
‘Süt Kuzusu’ izleniyor
2. Ulusal Sütçülük Kongresi’nde, her ay 135 bin eve, 1-5 yaş arası çocuklara ücretsiz süt gönderilen ‘Süt Kuzusu’ nun, IDF (Uluslararası Süt Federasyonu) gibi dünya kuruluşlarınca ilgi ile izlendiği belirtildi.
Bu başarının altında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Tire Süt Kooperatifi ile işbirliği yatıyor. Onun altında da, kooperatifin 2 bini aşkın çoğu küçük aile işletmesinden oluşan ortaklarının emeği var.
Kooperatif örnek uygulamalarıyla aile işletmelerinin yaşaması için destek veriyor.
Dünyanın dikkatini çekmek kolay bir başarı değildir.
Keşke model Türkiye’ye, hatta dünyaya yayılsa ve tüm çocuklar, sütün ücretsiz, ayaklarına kadar geldiği ‘Süt Kuzuları’ olsalar...