Avcılık bir spor değildir. Spor dediğin kişinin fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimini olumlu yönde desteklemek amacıyla yapılan aktivitelerdir. Bir canlının peşine düşmek, silahla öldürmek, ölüsüyle fotoğraf çektirmek insanın mağara devri dürtülerini desteklemekten başka işe yaramaz.
Avcılık hobi de değildir. Hobi dediğin boş zamanları keyif alarak değerlendirmek için yapılan; eğlenceli, rahatlatıcı, kişisel gelişime yönelik faaliyetlerdir. Bir canlıyı katletmeyi eğlenceli, rahatlatıcı veya kişisel gelişimi destekleyici bir aktivite gibi görenler bence psikologlar tarafından değerlendirilmelidir!
*
Eski zamanlarda insanlar karınlarını doyurmak için, hayatta kalmak için avlanırlardı. Günümüzde yapılan avcılığın ise tek bir doğru tanımı var: Avcılık “zevk için” bir canlıyı öldürmektir.
Avlanmak cinayettir. Bu nedenle mutlaka yasaklanmalıdır. Öyle sadece belli dönemlerde değil, temelli olarak yasaklanmalıdır. Parasını veren ormana, dağa çıkıp sayıları zaten her geçen gün azalan vahşi hayvanları “yasaya uygun” şekilde öldürememelidir.
*
Bakın daha bir hafta önce Burdur’un Kozluca köyünde –güya- koruma altında olan bir karakulak öldürüldü. Karakulaklar (Caracal caracal) orta büyüklükte, çevik ve zarif bir vahşi kedi türü.
Türkiye'deki karakulak sayısının 2 bin 500-3 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Düşünün ülkede 80 milyonun üzerinde insan yaşıyor; karakulak sayısı 3 bin etmiyor. Ne kadar az sayıda kalmışlar; onlara ne kadar az yaşam alanı bırakmışız. Bu da yetmiyor, avlıyoruz!
Karakulağı öldüren kişiye 611 bin lira para ceza kesilmiş. Kesilmiş de, para cezası kesmek bu nadide hayvanın türünü korumaya yetmiyor.
Avcılığın hepten yasaklanması şarttır. Bununla birlikte hem para cezası hem de hapis cezası ile yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Vahşi hayvanların yaşama hakkı anayasal güvence altına alınmalıdır.
*
Karabulak gibi onlarca tür yavaş yavaş yok oluyor. Her yıl binlerce yaban hayvanı avcılık sonucu yaşamdan koparılıyor. Avlanmasak yaşadıkları ormanları yok ediyoruz; ormanları bıraksak neden olduğumuz küresel ısınma ve iklim değişikliği yüzünden ekolojik dengeyi bozuyoruz.
Onları yok eden hep biziz. Üstelik doğaya karşı işlediğimiz suçlar aslında kendi neslimizi de tehlikeye atıyor.
Artık kendimize gelmeli, sorumluluk almalı ve doğayla barışmalıyız.
**************************************************************************
KISA HABER
Kullanmadığınız halılar
patili dostlara gitsin
Seferihisar Doğa ve Hayvan Dostları Derneği (SEHAYDER) bakımevindeki can dostlar için vatandaşlara bir çağrı yaptı. Bakımevinde beton zemin üzerinde yatmak durumunda kalan köpeklerin kışın soğuktan olumsuz etkilendiğini belirten SEHAYDER Başkanı Fevziye Özkan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Bağış gelen halılar kesildi. Geceleri çok ayaz oluyor üşümesinler, hastalanmasınlar, baharı ve birçok yazı görsünler diye hazırlanan halı parçaları altlarına yerleştirildi. Kullanmadığınız halı ve kilim parçaları, havlu, paspas vb. ürünleri yine bekliyoruz. Önümüzde daha çok soğuk günler var. Şimdiden teşekkür ediyoruz.”
****************************************************************************
DÜNYADAN BİHABER
HAYTAP’tan yaralı anne köpeğe yardım eli
İzmir’de bir arabanın çarpıp kaçtığı anne köpek HAYTAP ekiplerinin zamanında müdahalesi ile sağlığına kavuştu. HAYTAP’ın sosyal medya üzerinden paylaştığı habere göre geçirdiği kazanın etkisiyle yürüyemez halde iken bulunan köpek, hemen özel bir kliniğe nakledildi. Burada yapılan değerlendirmede sağ arka bacağında kırık tespit edilen anne köpek ameliyat edildi ve bacağına pin takıldı.
1 ay süren tedavi süreci boyunca, anne köpek iki yavrusunu da güvenli bir ortamda büyütmeye devam etti. Anne köpeğin ameliyat ve kısırlaştırma masrafları HAYTAP tarafından karşılandı.
Ayrıca yavrular da yuvalandırılarak yeni aileleriyle güvenli ve mutlu bir hayata adım attı.
HAYTAP şimdi de çok sevecen ve uysal anne köpeğe yuva arıyor. Köpeği sahiplenmek isteyenler [email protected] adresine kendilerini tanıtan bir e-posta göndererek talepte bulunabilirler.
***********************************************************************
BİZİM GEZEGEN
En sıcak 10 yıl rekorlarla tarihe geçti
Copernicus İklim Değişikliği Merkezi’nin 2024 yılı küresel iklim değerlendirmesi açıklandı. Buna göre geride bıraktığımız yıl en sıcak yıl olarak kayıtlara geçerken; 2014-2024 arası on yıl ise şu ana kadar kaydedilen en sıcak on yıl oldu. WWF Türkiye konuyla ilgili şu değerlendirmeyi paylaştı:
“Küresel ısınmadaki bu artış, daha yüksek ortalama sıcaklıklar, buzulların erimesi, biyoçeşitlilik kaybı ve deniz seviyelerinin yükselmesi anlamına geliyor. 2024’te kaydedilen rekor seviyedeki sıcaklıklarla beraber aşırı hava olaylarına maruz kalmaya devam ediyoruz. Yıkıcı fırtınalar artıyor, artan sıcaklıklarla beraber dünyanın farklı bölgelerinden gitgide daha fazla mega yangın haberleri geliyor. Geçtiğimiz günlerde Los Angeles’ta başlayan ve hızla yayılan yangınlar da bunlardan biri.
Küresel ısınma fosil yakıtların kullanımıyla açığa çıkan sera gazlarından kaynaklanıyor. Kömür başta olmak üzere fosil yakıtlardan temiz enerjilere geçmezsek kriz daha da derinleşecek. Gezegenimizdeki tüm canlıları etkileyen iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine karşı kömürden çıkış şart. Bu artışın kalıcı hale gelmemesi için harekete geçmeliyiz.”
**********************************************************************
KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN
“DNA'mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtalarımızdaki karbon, çöken yıldızların içinde oluşmuştur. Bizler yıldızların malzemelerinden yapıldık.”
-
Carl Sagan / Gök bilimci, astrobiyolog, yazar
