Yaşadıklarımız, yaşatıldıklarımız, yaşattıklarımız üstüne binlerce sayfa yazacak kadar doluyum. Yazıya 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde başladım. Saatlerce boş ekranın karşısında oturdum. Kutlama iletilerinize teşekkür ederim, öyle ya, bugün benim aynı zamanda doğum günüm. Ne kutlaması, neyin kutlaması? Dışarda kış sürerken, içerde bahar yaşanır mı? Okan Yüksel ağabeyin sesini işitir gibiyim: “Şiir varsa, yüreğini sıkma yiğidim! Ona sarıl!”
İzninizle bu hafta öyle yapacağım. Ustanın 650 yıl söylediklerini, bir başka ustanın güzelim Türkçesiyle paylaşacağım.
66. SONE
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama…
William Shakespeare
Türkçesi: Can Yücel