Formayı kuşanan futbolcu, teknik adam, yönetici ne ister?
Artısıyla 90 dakikayı güzel tamamlamak, kazanan olmak!
Ya birlikteliğini hiç bozmamış tribündeki taraftar...
Fanatizme asla sığınmamış armanın sevdalıları ne ister?
Onlar da sevinmek, gururlanmak!

***

Kırmızı-Lacivert'e gönül veren her biri ''güneşin sofrasındaki dost''
Başkan Dr.Salih Baba, Emekli Ahmet, Emekçi Erksay, Berber Celil,
Piyanist Babür,
Devrimci Hakkı, Salih Öğretmen, Şut Mehmet, Gülle Rüştü, Bankacı İbo, Amigo Kuru Kahveci İlyas, Ziraat Mühendisi Lemi ve yol arkadaşları, Altınordu-Elazığspor maçının çok önemli bir fırsat olduğu bilincindeydi.
Her biri; "umut kere umut" doluydu.
Tabii ki sahadaki patron Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu ve takımı da!
Bu fırsat kaçmamalıydı
son 6 maçta 16 puan toplayarak ilk 6'ya göz diken Şeytanlar için..
Ne demişti İngiliz Bilge Bacon;
''Fırsat ilkin perçemli yüzünü gösterir. Bir yakalayan olmazsa, sonradan başının dazlak yanını çevirir!''

***

Altın, mutlak 3 puanın önünü açacağı inancıyla iyi başladı.Savunmadan çabuk çıktı.Üçüncü bölgede etkiliydi.
Sahanın tümünü kullanandı.
Pozisyon, pas ve topu kazanma üstünlüğü Şeytanlar'ındı.
İlk yarıda 5 olgun atağı vardı ki, maç bu yarıda bitebilirdi.
Ahh...Deneyimsizlik işte...
Bir topu da kaleciyi geçip direkte patladı.
"İddiasız" Elazığspor'un Bucaspor patentli kalecisi Çağlar Şahin Akbaba, takımının en iyisiydi.

***
Golsüz beraberlikle
Altınordu büyük fırsat tepti.

"Aksaçlılar''ı sevindiremedi.
Neticede; Bilge Bacon haklı çıktı!..