“bu coğrafyada şehirler, sokaklar, evler ölümle tarif edilirler/
kalbinden sola dön/
301 adım git/
çünkü onlar artık hiçbir yere gitmeyecekler!”
Her zaman aydınlık ve güzel Türkiye’nin
En karanlık, en uzun…
Ve en kahırlı gününün adıdır “301 adımlı”
Yüzlerce yetimin, oğulsuzların, kocasız bırakılanların isyanıdır
Soma!
***
Soma maden faciasının 3. yıldönümündeyiz.
Pardon! Katliamın!..
Vicdanımızla, kor olmuş yüreğimizle
SO(R)MALIYIZ yas evinde acılı madenciye iktidar tekmesini!
Unutmamalıyız;
Unutturmamalıyız tokatı!
Fıtratı literatüre sokanları UNUTMA-YIZ!
***
Tazminat isteyen ailenin davasında “vicdansızlık savunması’’
yapan, 393 bin lira tazminat için;
“Felaketi özlenir hale getirecek kadar çok” diyenleri!
İnsanlıktan çıkartılan, yoksulluğa mecburlanan!
Birbirlerine;
“Madenci savaşan bir asker gibidir.
Savaş halindeki bir orduya benzer ve sürekli tetik olması lazım.
Biz doğanın dengesini bozuyoruz.
Adamın ciğerini söküyoruz.
Doğa da onun karşısında tepki veriyor.
O tepkiyi sürekli uyanık olup zamanında tespit edip önlemlerini almanız lazım” diyen.
Yıllardır “kömürcülükten’’ başka bir iş yapamayan!
Gözü yumuk çalışan, güneşe bile bakamayanların.
Gözü yaşlı anaların, gelinlerin, babaların, babasız bırakılanların Soma’sını…
NASIL UNUTURUZ?
***
Adalet arayan Soma 301’i…
Adaletsizlerin peşindeki Soma kadersizlerini…
Ambulansa binerken “sedye kirlenmesin” diye
sarı çizmesini çıkarmak isteyen emekçiyi…
Üzeri kirlenmesin diye emekçiye yaklaşmayan
bakanı UNUTMAK olur mu hiç?
***
Baturay Çevik atmış şu tweeti;
“Sayısız çocuk babasız, sayısız ana oğulsuz kaldı ama birkaç gün aynı gömleği giyen bakan kadar mağdur olamadılar!’’
Ne doğru!
Soma301’i; “emekçinin kaderi/ alın yazısı’’ olarak görenler !
Yüreğimiz hep SOMA karası..!
