Madde 1- Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi önemli bir görevin kendisi için de sürpriz olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabineyi açıklamadan önce kendisini Ankara'ya çağırdığını belirten Pakdemirli, "Görüşmemizden görevi alacağımı öğrendim. Onur verici, aynı zamanda çok büyük sorumlulukları olan bir görev" diye konuştu.
Siyasete 2000 yılının başında atıldığını anlatan Pakdemirli, babası eski bakan Ekrem Pakdemirli'nin, aileden bir kişinin politikayla ilgilenmesini istediğini, bu iş için en yatkın olarak kendisini belirlediğini vurguladı. İki bakanlığın birleşmesiyle görev ve sorumluluklarının arttığını dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti;
“Sorunları dinleyen, açık iletişime geçen, kapısı herkese açık bir bakan profili çizeceğim.
Yapısal sorunların üzerine gideceğiz ve çözüme ulaştıracağız. Bazı sorunları bir günde çözemezsiniz.
Belli hedefleri koyup bu hedeflere doğru ilerleyeceğiz. Bu prensiple çalışacağız. 'Sorun vardır' deyip de üzerine gitmemezlik yapmayacağız (…)
Üretici ve tüketiciyle zaman zaman semt pazarlarında da buluşup, sorunlara ortak çözüm yollarını bulacağız. Halkımız beni pazarda da görecek - haberturk.com-18 Temmuz 2018"

Madde 2- “Hadise şu; FOX TV Muhabiri Damla Yıldız Söken muhabiri, Tarım ve Ormanı
Bakanı Bekir Pakdemirli’ye 'ihalesiz et alındığını' iddiasını sorar. Bakanın; işi 'gazetecinin soru sormasını önlemek olan' Basın Müşaviri muhabirin önüne geçer engeller(!) Bakan Bey sessiz kalır engelleme karşısında. Aradan 10 gün geçer. Muhabir 300 TIR etin alınmasının ihalesiz yapıldığını Bakan Pakdemirli’ye -bir kez daha- sorar. Söz konusu iddiayı 'kabullenen' Pakdemirli TV muhabirini azarlar, “ıvır zıvır işler yaptığını” söyler. Ardından da “Gazetecilik değil, maskaralık yapıyorsunuz. Size akreditasyon uygulayacağım!” der.
(…) Muhabir Bakan Bey’e soru sorarak yanıtını yayınlama ve söz söyleme özgürlüğünü kullanmıştır. Gazetecilik beğenilmeyen, hoşa gitmeyen soruları sorma, saklanılan gerçekleri ortaya çıkarmaktır. İngiliz gazeteci-romancı George Orwell’in ifadesiyle de “Gazetecilik; birilerinin basılmasını istemediği şeyi yayımlayabilmektir. Geri kalan her şey, halkla ilişkiler faaliyetidir!”
Medyanın özgür çalışamadığı toplumlarda da demokrasiden söz edilmez! Dolayısıyla okuyucu/izleyici için soru sormayandan gazeteci olmaz!
(Atilla Köprülüoğlu-9 Eylül Gazetesi-23 Ekim 2018)
Madde 3-Özgür basın susturulamaz!
Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin. Boyun eğeceksen 'Gazeteciyim' demeyeceksin!..

Madde 4- Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’in torunu, muhalefete bile muhalif gazetecilik yapan,
“Bir Ömür Palto Değil Kafa Tutan” Gazeteci-Yazar-Şair Okan Yüksel!..