Muharrem İnce’nin basın toplantısını izledim.
Oturdum klavyenin başına…
Düşündüm söylediklerini…
Özellikle şu bölümü;
“Bir hatam oldu kabul edeyim.
İsmail Küçükaya’ya arkadaşça
bir mesaj attım, haber yapacağını
tahmin etmedim.
Oy verenlerin bunu bir tweet ile
öğrenmemeleri gerekirdi,
benden öğrenmesi gerekirdi.
Hata benim özür diliyorum!’’

***

Gazeteci böylesi önemli ortamda
“yazılmamak kaydıyla’’ uyarısı yapılmadığı sürece
açıklamayı izleyicisine/okuyucusuna duyurur.
Muharrem İnce gibi deneyimli bir siyasetçi,
gazeteciye bilgiyi veriyorsa,
kamuyoyuyla da paylaşılmasını istemiyorsa
“off the record-kayıt dışı’’ uyarısını yapmalıydı.
Cumhuriyet tarihinin en önemli seçiminde
bir Cumhurbaşkanı adayının ağzından çıkan her şey
haberdir!

***

Muharrem İnce, 41 yıldır aşılamayan
yüzde 30 barajını
50 günde 107 miting yaparak aşmıştır.
Kısa ama yüksek performansıyla
umutsuz yığınlara umut olmuştur.
Tek kişilik parti olmuştur!
Yani; her üç oydan biri onundur.
Dolayısıyla; seçmenlerine sorumluluğu
söz konusudur.
Keşke; yenilgiyi ve özürünü de içeren açıklamasını,
ona oy verenler, güvenenler;
24 Haziran gecesi duysaydı kendisinden!
Deneyimli gazeteci Mustafa Hoş’un tespitiyle;
“İnce’nin yeniden güveni kurması gerekecek.
İlk adımı da özür dileyerek attı!
Şu anda CHP’nin en güçlü adayı!’’
Bizce de Muharrem Bey geleceğe şimdiden
hazırlanmayı kafasına koymuş!..

***
Muharrem İnce dün paylaşım yaptı twitter'da ve
“Türkiye herkesin Türkiye’si olana kadar, mücadelemiz sürecek.
Aynı inançla aynı kararlıkla bugünden
itibaren çalışmaya devam edeceğime söz veriyorum’’ yazdı.
Yalana, kibire, şiddet, tehdit, baskı, zorbalığa,
medya sansürüne karşı sandıkları koruyan,
oyuna namusu gibi sahip çıkan,
demokrasine kültürüne olgunlukla
katkı sunanlar için bilgenin deyişini anımsattı:
“Onlar bırakmazlar yakamı/ Ben bırakmam!..’’
Bitti sanmayın; İnce yeni başladı!..
Bu arada seçimin “en kaybedeni’’ de Kılıçdaroğlu ve ekibidir!..