Bugün size şöyle coşkulu, enerji dolu, şıkır şıkır bir yazı yazmak istiyordum. Malum gündemimiz ya öfke ya hüzün dolu.

Fakat yine olmadı. Günlerdir elim yazıya gidip gidip geldi. Öfkemi, utancımı yazıya nasıl dökeceğimi şaşırdım.  Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya hakemin darp edildiği görüntülerle şok olduk. Düşünün ki bir futbol kulübü başkanı sahaya girip hakem dövüyor. Onu gören yanındakilerde dakikalarca tekme atarak bu yüz karası olaya dahil oluyorlar. Futbolda şiddet konusunda en son İzmir’de oynan maçta tribüne fişek atılması olayı yaşanmıştı. Öfkelendik, kınadık, kızdık sonra devam ettik hayatlarımıza. Ama olumlu yönde değişen bir şey olmadı. Aksine gözümüzün önünde bir hakeme saldırıldı. Milyonlar izledi. İşin ahlaki ve toplumsal boyutu bir kenara, Halil Umut Meler’in çocuğu, annesi ve eşi bu vahşeti yaşadı.  Ömrü boyunca gözlerinden önünden gitmeyecek, kalplerindeki sızı hiç geçmeyecek. Ne ceza verilirse verilsin içleri soğumayacak. Ve o çocuk büyüdüğünde babasına yapılan bu görüntüleri görecek. Öfkesi hiç geçmeyecek. Bizler birkaç gün sonra unutacağız. Seçim, ekonomi derken hayatlarımıza devam edeceğiz fakat ne o hakem eski günlerine dönecek ne de ailesi. Yazılan çizilen her şeyi okudum. Yapılan yorumlar daha da kötü. Haklı bulan, maçı kötü yönettiğini söyleyen onlarca kişi. Sahi biz ne zaman bu kadar yoldan çıktık? Biz ne ara bu kadar kötü olduk? Misafirperverliği dünyaya nam salmış, gelenekselliği ve aile kavramıyla kendini hayran bırakan bizlerin bu duruma gelmesi inanılır gibi değil ve uzun vadede onarılamayacak hasarlar bırakacak toplum üzerinde.  Şiddet sadece bir futbol maçında değil. Şiddet evimizde, apartmanımızda, otobüste, sokakta her yerde. Kediye, köpeğe, ağaca, kadına, çocuğa, insanın elinin ulaştığı her yere kök salıyor. Her gün daha da güvensiz bir hal alıyor hayatımız. Ve bu korku ortamında nasıl mücadele edeceğimizi bilmiyoruz. 

Bu işin dünya spor müsabakalarında bizi olumsuz etkileyeceği boyutu da bambaşka bir kriz. Mesela, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası Türkiye’den alınabilir. Aklımıza gelen her spor müsabakasından geçtiğimiz hafta yaşanan çağ dışı olaylar yüzünden cezalandırılabiliriz. Hem Avrupa hem dünya arenasında büyük bir itibar kaybıma yol açacak. Umuyorum ki; günün sonuna gereken herkes yeterli cezayı alır ve bu gibi olayların sonu olur. 
Umuyorum ki; bu ülkede huzur, adalet ve liyakatin hâkim olduğu günleri görebiliriz.