''Umutsuz dahi olabiliriz, geleceği görmeyebiliriz,
hiç bir şeyimiz olmayabilir.
Ama hiçbirimizi sevgisiz bırakmasın
bu hayat....
Sevgi bin kilometre ötede
bile olsa gelir dokunur bize.''

**
"Karadeniz’in hırçın dalgalarında, tulumun en derin ezgilerinde, sokakların asi ruhunda hâla sesi vardır''
Kâzım Koyuncu'nun...
Sesiyle dağları aşandı., Müziğiyle yürekleri titretendi.
O yüzden ona "Şair Ceketli Çocuk" dedik...

**
Doğaya, hayata, insana, barışa, kardeşliğe, umuda, Trabzonspor'a ve şarkılara adanmıştı kısa ömrü...
Kendi ifadesiyle;
"Bir müzisyendi...
Ondan sonra Karadenizliydi...
Ama hepsinin ötesinde bir Devrimci'ydi."
O da "Haziran'da Yaprak Dökenler''dendi...
"Koy verdu, gittun bizu...''

**
20 yıl önce bir 25 Haziran'da;
"İşte gidiyorum, birşey demeden
Arkamı dönmeden, şikayet etmeden
Hiçbir şey almadan, birşey vermeden
Yol ayrılmış, görmeden, gidiyorum" dedi ve gitti!

Whatsapp Image 2025 06 25 At 15.52.04

**
Vefatının hemen ardından hemşehrisi Yazar Nihat Genç şunları yazmıştı;
"Ne diyeyim sana Kazım… Genç yaşında duygunun, coşkunun, şarkıların yeterince yüksek zirvelerine tırmandın… Hepinizin volkanik bir bedeni vardı…
Türküler lavlar gibi akıyordu…
Ne diyelim sana Kazım… Sen de hepimiz gibi büyülenmiş ve artık türkülerinle herkesi büyülüyordun…
Ne diyeyim sana Kazım… Sahnede, yüreğinden kamçılanmış gibi türküler söylüyordun…
O korkunç kuvvetli duyguları hangi uçurumların tepesinden topladığını biliyordum… O korkunç kuvvetli duyguları hangi rüzgarlar sana öğretti tanıyordum…
O korkunç kuvvetli duyguları yüreğine hangi ıssız yaylaların neşeleri soktu biliyordum…
Çünkü aynı ülkenin, aynı sokakların çocuğuydum…
Kazım, o hüzünlü, coşkulu çığlıklarını içimizden kimse söküp çıkartamayacak!.."

**
Kâzım Koyuncu...
O gitti ama şarkıları
"Dido", "Gelevera Deresi", "Uy Aha", "Hayde", "Ella Ella","Marino", "Hoşçakal", "Ben Seni Sevduğumi", vb.
hep bizimle...
İyi ki geçtin bu Dünyadan.
Huzurla uyu...