Vatandaşların can güvenliğini sağlamak devlet ve hükümetin en başta gelen yükümlülüğüdür. Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan linç girişimi, gazetecilerin dövülmesi, gazete bürolarının basılması,kadın cinayetlerinin her geçen gün artması, karşılıklı silahlı saldırıların yurt düzeyine yayılması bunun sağlanamadığının göstergesidir.


Bunun dışında gözden kaçan başka bir olayda mafyadır.Geçmişte bir tek Türk mafyası vardı. Şimdi ise Afgan, Irak, Suriye ve terör örgütlerinin oluşturduğu yeni mafya örgütleri ortaya çıktı. Çöp konteynerlerinin paylaşımı ile başlayan, güç alanlarının belirlenmesi için çatışmalara döndü. Geçen hafta sonunda Bostanlı Camisi önünde bir polisin dövülmesi,Hakim Evi önünde karşılıklı iki grubun bıçaklı kavgaları, haraç alma yüzünden Afgan ve Suriye'lilerin mahallenin merkezindeki bir kahvenin sandalye ve masalarını kullanarak birbirine girmeleri,park ve deniz kıyılarını tiner ve esrar içilen, kadın pazarlanan yerlere dönüştürülmesi bu yeni türeyen mafya örgütlerinin paylaşım alanları içerisindedir.


Bu gelişmelerden en çok vatandaş rahatsız olmaktadır. Can güvenlikleri konusunda endişe duyan vatandaşlar, bunun giderek bireysel silahlanmaya yol açacağı, bunun da sonu belli olmayan gelişmelere yol açabileceği görüşünde birleşiyorlar. Devletin bir an önce bu sorunu çözümleyecek önlemleri almasında büyük yarar var.