Ülkede ve dünyadaki gelişmeler yeni bir yönetim anlayışının gerekliliğini ortaya koyuyor.
Gerçek demokrasiyi, özgürlükleri, adaleti, bilimi ön planda tutan yüksek teknoloji, inivasyonun üzerine oturtulduğu bir kalkınma modeli, ülkenin gereksinimlerini karşılayacak bir tarım politikası, saygın ve barışçıl bir dış politika, tüm sektörlerde pasif değil etkin bir varoluş, 2050-60 yıllarını öngören bir vizyonu öngören uzlaşmacı kadrolar bu "Dönüşüm" için gerekli unsurlardır.
Ancak görülüyorki bunu gerçekleştirmek bugünkü kadrolarla olanaksız.
Bunun için (Y) kuşağı ve sonraki jenerasyonların ülkenin her sektör ve alanında söz sahibi olması gerekiyor.
Türkiye'nin geleceği buna bağlı.