Mustafa Kemal, henüz 34 yaşında genç bir subaydı... Askerlerine şöyle seslenmişti: "Benimle burada beraber savaşan bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki; üzerimizde bulunan namus görevini tam olarak yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku ve dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil bütün milletimizin sonsuza kadar yoksun kalmasına sebep olabileceğini hepinize hatırlatırım" demişti.
Çanakkale Deniz Savaşı, 19 Şubat 1915'te başlamış,18 Mart 1915’te bitmiştir.
Kara savaşları ise 25 Nisan 1915’te başlamış, 9 Ocak 1916’da sona ermiştir.
Çanakkale Zaferi, tarihin en uzun süren ve en çok kanın aktığı bir bağımsızlık savaşıdır.
Çanakkale Zaferi, damarlarında hürriyet ve istiklal ateşi dolaşanların zaferidir.
Bu zafer, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aklının ve zekâsının bir göstergesidir.
Bu zafer, bütün dünyayı şaşırtan, bağımsızlık haykırışının göklere yükseldiği tarihi bir destanın yazıldığı zaferdir.
Çanakkale Zaferi; deniz, kara, hava güçlerinin; her türlü teknoloji ve stratejinin planlandığı bir emperyalist saldırının nasıl püskürtüldüğünün derin bir hikâyesidir.
Bu topraklar için canını veren ve Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen subaylar, erbaşlar, erler ölmeyi göze alarak canla başla savaşmışlardır. Bir metrekareye 6 bin merminin düştüğü, oluk gibi kanın aktığı bu zafer, milletimizin yeniden dirilişinin zaferidir.
Onlar hep bir ağızdan haykırmıştı: “Çanakkale geçilmez.”
Evet.
Turgut Özakman’ın deyişiyle “Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı’nın ön sözüdür”
Bütün özellikleri ve yönüyle Çanakkale Zaferi yedi düvelin büyüklüğüne meydan okuyan, masum bir millete yeniden hayat veren “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Mustafa Kemal ve askerlerinin emperyalist zalimlere karşı ölümüne direnmelerinin zaferidir.
Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Zaferi ile sadece Türk milletine değil, dünyaya örnek oluyordu.
Emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı koyarak mazlum milletlerin önünü açıyordu.
Türk milleti bağımsızlığı için, özgürlüğü için, onuru için yüz binlerce şehit verdi.
Bu milletin koç yiğitleri vatan için şarkı söyler gibi, bir gülü koklar gibi ölüme gittiler.
Bu vatanın toprakları kanla sulandı.
Kolay kurtarılmadı bu ülke, kolay kurulmadı bu Cumhuriyet.
Bir Çanakkale’yi düşünün…
Bir Kocatepe’yi düşünün…
Bir İzmir’in kurtuluşunu düşünün…
Zaferlerle taçlanmış bütün bu savaşları bir düşünün…
Ve on binlerce Mehmetçiğin toprağa kefensiz şehit düştüğünü düşünün. Tarih, hiç gözyaşıyla okunur mu? Kanla yazılmışsa gözyaşı hiç yeter mi?
Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal Atatürk'ü kıskanırdı.
Bir kez daha haykıralım milletçe: ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!
Çanakkale şehitlerimizi minnet ve şükran duygularımla anıyorum.
Çanakkale Zaferi’nin 106. yılı kutlu olsun.