Bu hafta güzel ülkemdeki 'tuhaf' hayvan haberlerini takip eden okurlarımız eminim ki başlığı görür görmez konuyu anlamıştır.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde bulunan 3’üncü Piyade Tümen Komutanlığı’na bağlı birliklerin, 9 Kasım 2014’te Çobanpınar köyüne yaptıkları mazot kaçakçılığı operasyonunda el koydukları 97 katıra mahkeme 'öldürülsün' kararı verdi. Mahkemenin kararında, “Orijini belli olmayan ülkemiz morfolojik özelliklerini taşımayan, insan ve hayvan sağlığı açısından risk oluşturduğu, bu yolla egzotik karakterdeki hayvan hastalıklarının ülkemize girebildiği ve hayvanlar arasında yayılarak büyük kayıplara neden olabileceği, bu nedenle hayvanların kaçakçılık döngüsü içine girmeden kaçakçılar tarafından yük hayvanı olarak ve kaçakçılık zannı ile yakalanan tek tırnaklı hayvanların derhal itlaf ve imha edilmesi uygun görülmüştür” ifadeleri kullanıldı.
Yani itlaf kararını kanuna uydurmak için 40 yıllık katırın karakteri 'egzotik' olarak belirlendi ve 'bizim ülkemizin hayvanı değildir' denildi. Peki petshoplarda satılan iguanalar, çeşitli yılanlar, Afrika papağanları vb. bu ülkenin morfolojik özelliklerini taşımayan hayvanlar ne olacak? Ne yapsak, onları da mı imha etsek mesela?
***
İmha kararı için bir diğer gerekçe ise hayvanların hastalık taşıyabileceği ve dolayısıyla halk sağlığına zarar verme ihtimalleriydi. Katırlara yediemin olarak atanan Çobanpınar Köyü Muhtarı Perviz Beşer, hayvanların sapasağlam olduklarını iddia ediyor. Hatta katırlar için sağlık raporu almak da istemiş Muhtar Beşer ancak, Tarım Müdürlüğü'nden “Bizim bakma yetkimiz yok. Bakanlık sağlık raporu verilmesin dedi,” yanıtını almış.
***
Bir mahkemeden günahsız hayvanların 'satılması' yerine öldürülmesi kararı çıkabilmesi Türk adaletinin hayvanlara bakış açısını da aslında gösteriyor. Maalesef mahkeme kanlı canlı katırları, herhangi bir eşyadan farklı görmüyor. “İmha edin gitsin” kararı verebiliyor, altını doldurmak için de “egzotik” etiketini yapıştırıyor.
Türkiye'nin dört bir yanından hayvan hakları savunucuları mahkemenin kararına gerek yazılı basın gerekse sosyal medya üzerinden büyük tepki gösterdi. Herkes katırları kurtarmak için harekete geçmeye hazırdı. Ancak kellesi istenen katırlarla ilgili ilginç bir gelişme yaşandı.
Muhtar Beşer, "Karar çıkmasına çıktı ama katırlar zaten çadırı yırtıp sınırın diğer tarafına kaçmıştı. Pastarlar ve askerlerin korkusundan peşlerinden gidemedik. Katırlar kaçtıktan sonra gelip yetkili mercilere gereken bilgileri verdim" diye konuştu.
Yani sizin anlayacağınız idam mahkumu katırlar yurtdışına kaçmayı başarmış. Artık kendileri mi kaçtı, yoksa birileri mi yardım etti bilinmez ama en azından hayvanlar canını kurtardı.
Bu duruma artık “güler misiniz, ağlar mısınız” bilemedim.