Hayvanların baş kahramanı olduğu filmlerin ve dizilerin benim için ayrı bir yeri var.

Çocukluğumdan beri, sinema veya televizyonda duygusal açıdan en büyük reaksiyonu verdiğim karakterler hep hayvanlar olmuştur. Hayvan sevgimde ve onlarla empati kurabilmemde izlediğim filmlerin, dizilerin ve belgesellerin de katkısının olduğuna inanıyorum.

Bu tip yapımlar, hayvan sevgisinin yaygınlaşması açısından bence en etkili araçlar. O yüzden de, film ve dizilerde hayvanların rol aldığı yapımları destekliyorum. (Tabii ki aktör-patilerin en doğru ve iyi şekilde bakılmaları şartıyla!)

*

Geçtiğimiz günlerde orijinal adıyla Dog yani Köpek adlı filmi izleme fırsatım oldu. Film bence aldığı güzel eleştirilerin tamamını sonuna kadar hak ediyor.

Başrolünde aktör Channing Tatum ve bir Belçika çoban köpeğinin yer aldığı filmi bir solukta, kah gözlerim dolarak kah kahkaha atarak izledim.

Filmin kısaca konusu şöyle:

Lulu, savaş görmüş ve son olarak katıldığı son görevde büyük travma geçirmiş bir askeri köpek. Briggs (Tatum) de -tıpkı Lulu gibi- son harekatta yaşanan patlamada beyin travması aldığı için bir süredir görev verilmeyen bir asker.

Lulu’nun bakımını üstlenen bir başka asker ölünce, Briggs köpeği Washington'daki askeri üsten cenazeye katılmak üzere Arizona'ya götürmekle görevlendiriliyor.

Psikolojik yaraları fiziksel yaralarından çok daha derin olan ikili, binlerce kilometrelik bir araba yolculuğuna çıkıyorlar…

İşin acıklı kısmı ise Lulu cenazeden sonra uyutulacak. Çünkü yaşadığı travma, hayvanı son derece saldırgan hale dönüştürmüş. Kimse Lulu ile başa çıkamadığı için protokol gereği uyutulmasına karar verilmiş. Briggs ise köpeği cenazeye sağ salim götürüp üsse geri teslim ederse yeniden görevine geri dönebilecek.

Merak etmeyin film hakkında daha fazla detay vermeyeceğim. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

*

Film bana her insanın ve her hayvanın ikinci bir şansı mutlaka hak ettiğini; iyileşmenin en etkili ilacının ise her zaman için sevgi olduğunu bir kez daha gösterdi.

Aylardır Türkiye’de köpeklerin saldırganlığı, sokaktaki köpeklerin toplatılması/öldürülmesi gibi konuları konuşurken bu film sanki ta Amerika’dan yetişip önemli bir mesaj verdi.

İstiyorum ki; sokak hayvanları meselesini gündeme taşıyacak güzel bir Türk yapımı film de çekilsin. Hayvan hakları koruyucularının birebir tanık olduğu, yüreklere dokunan, mucize dedirten ve gerçekten yaşanmış öyle hikayeler var ki… Hangisini seçsen film olur!

Bence iyi bir yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncu ekibiyle ortaya olağanüstü bir iş çıkarılabilir.

Geleceğimiz için ışıkları 1 saatliğine kapatıyoruz

Bu yılın Dünya Saati etkinliği 26 Mart 2022 Cumartesi günü saat 20.30-21.30’da gerçekleşecek. İklim kriziyle mücadelede çözümün bir parçası olmak isteyen herkes, 1 saatliğine ışıkları kapatarak Dünya Saati’ne destek verecek.

Dünya Saati, her geçen yıl etkisini artıran ve gezegeni tehdit eden iklim değişikliği sorununa dikkat çekmek için düzenlenen dünyanın en büyük çevre etkinliklerinden biri. Küresel çapta, yüzlerce kentte, milyonlarca insanın bir saatliğine ışıklarını kapatarak küresel iklim değişikliğine dikkat çektiği Dünya Saati, ilk olarak 2007 yılında Avustralya'da başladı.

15 yıldır her yıl mart ayının son cumartesi günü dünya çapında doğa ve insan için dönüşüm çağrısının yapıldığı etkinlik; karbon emisyonlarını azaltacak politikaları hayata geçirmediğimiz takdirde dünyanın 2.5 derecelik sıcaklık artışına doğru ilerlediğini hatırlatıyor.

Etkinlikle ilgili tüm detayları dunyasaati.org adresinde bulabilirsiniz.

Haftanın Karesi

Savaştan kaçan ve Polonya sınırında çok sevdikleri kedilerini kaybeden Ukraynalı çocuklar hiç ummadıkları bir anda kedilerini bulmuşlar. İşte o an bir fotoğrafla ölümsüzleştirilmiş. Sanırım, mutluluğun resmi böyle bir şey.

Fotoğraf: @domdyer70/Twitter

Kimi Takip Etsek?

Hayvanlar olsun, video olsun, beni gülümsetsin, stresimi alsın diyenler için hesap önerimiz: Instagram’dan “videoani”. 478 bin kişinin takip ettiği hesapta aradığınız her şeyi bulacaksınız.

Bu kızı çöp poşetine koyup fuara bıraktılar

Dollie, 2 ay önce çöp poşetinde fuara terk edildi. Geçici evinde ömürlük ailesini bekleyen bu güzel kız 4.5 aylık. Tuvalet terbiyesi hemen hemen oturmak üzere, daha kısırlaşmadı. Özel bir durum nedeniyle geçici evinde vakti çok az. Dollie’nin kaderini kim değiştirecek? Tel: 0530 904 09 59

Bu çocuğu sokaktan kim kurtaracak?

Kimliği tespit edilemeyen bir kadın sürücü tarafından arabadan sokağa atıldı. Çevredeki esnaf görünce hayvanseverlere haber verildi. 3 yaşında yakışıklı bir oğlan. Kısırlaştırılmış. Geçici evindeyken hiç sorun çıkarmadı. Ama vakit dolup yuva bulunamadığı için şu an sokakta. Tel: 0533 273 31 69

Panço bebek için küçücük bir yeri olan?

Çok üşüdüğü için girdiği arabanın motorundan çıkarıldı. Panço bebek şu an geçici evinde ancak burada nüfus oldukça kalabalık; bu nedenle ona ömürlük güzel bir yuva aranıyor. 2 aylık dünya tatlısı kedicik gittiği eve neşe ve şans getirecek. Sorumluluk sahibi ailesini bekliyor. Tel: 0537 210 09 86

İnsanlar da hayvanlara hastalık bulaştırıyor           

Kovid-19 pandemisinin hayvandan insana geçtiğinin ortaya koyulmasının ardından, birçok insan bulaşıcı hastalıkların çoğu zaman hayvanlardan insanlara bulaştığı fikrini iyiden iyiye benimsedi. Ancak NewScientist’de yayımlanan bir araştırma, durumun tam da böyle olmadığını ortaya koyuyor.

Colorado Üniversitesi bilim insanları bugüne kadar insandan hayvana geçen hastalıkları inceledi. 100’e yakın araştırma ve rapora göre insanların da hayvanlara bulaştırdığı hastalıklar azımsanmayacak kadar çok.

Bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitleri içeren 97 vakanın 57'si insanlardan primatlara bulaşmayı içeriyor. Bulaşma olaylarının çoğu ise hayvanat bahçesindeki hayvanları kapsıyor. Örneğin, bir çitanın insan gribi türüne yakalanması, dağ gorillerinin ishale neden olan çeşitli insan kaynaklı bakteriyel enfeksiyonları kapması gibi.

Öte yandan Kovid-19 virüsü de artık insandan hayvanlara geçebiliyor. Evcil ve vahşi birçok hayvanda virüs tespit edildi. Araştırmada dikkat çekilen bir başka konu da; insandan geçen virüslerin hayvanlara zarar vermekle kalmayıp mutasyona uğrayıp daha tehlikeli hale gelmesi.