Gökmen'i ziyaret etmiş kardeşi Oben...
Selam söylemiş dışarıdakilere.
Adalet arayanlara, soranlara, meraklananlara.
Sağolsun, bana da...

***
O da “Adalet” düşündüğü zamanlarda canı sıkıldığında, ondan öncekiler ve ondan sonrakiler gibi Ataol Behramoğlu'nun “Yıkılma Sakın” şiirine sığınmış.
“Kötü şey uzakta olmak,
Dostlarından, sevdiğin kadından.
Yasaklanmak bütün yaşantılara.
Seni tamamlayan, arındıran.
Kapatıldığın dört duvar arasında.
Sağlıklı, genç bir adam olarak...” diyerek direniyormuş.

***
Yarın final günü...
Yüz binlerce insan yağmura, sıcağa aldırış etmeden 24 gündür yürüyor.
Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın “örnek” alacağı bu demokratik ve “şiddet içermeyen” eylemin bugününe ve yarınına çok dikkat etmek gerekli.

Bugün akşam saatlerinden itibaren yüzlerce belki de binlerce araç İstanbul Maltepe'ye doğru yola çıkacak.
Çoğunun hareket saati gece yarısı.
Karanlıkta pusu kuracaklar demek değildir sözlerim.
Trafik canavarınadır.
Hem Cumartesi gidişe, hem de Pazar gecesi dönüşe.
***
Ve Kemal Kılıçdaroğlu....
Şimdiye kadar yaklaşık 425 kilometre kat eden ve 590 bin adım atan Kılıçdaroğlu dün Hindistan'ın efsane lideri Gandi'nin Tuz Yürüyüşü adını verdiği uzun yolculuktaki 600 bin adım rekorunu da kırdı.
Kolay değil...
Üç günde bir ayakkabısını yenilemek zorunda kalan, her günün sonunda ayaklarını sirkeli su ile tedavi etmeye çalışan 70 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu'nun da başarısının tescili bu.

***
Son selam Gökmen'e, aynı şiirden;
“Görüyorsun işte küçük adamları
Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
Kimisi düpedüz halk düşmanı
Diren öyleyse, diren, yılma
Yürüt daha bir inatla kavganı...”

***
İyi yolculuklar....
Umutla gidin, adaletle dönün...