Orhan Bey ile anlaşma yapan en eski devlet Cenevizlilerdir. Ceneviz, 1352 ve 1361 yıllarında Osmanlılar ile ticari anlaşmalar imzaladı. Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi, İzmir’de, Ceneviz tebaasından tacirlerin mevcut olduğunu gösteren 1845-1846 tarihli bir defter bulunuyor. Bu durum, hem Cenevizlilerin hem de Osmanlıların tarihi açısından çok ilgi çekicidir

Ceneviz Cumhuriyeti, Doğu ile ticaret yapan en eski İtalyan devletlerinden biridir. Cenevizlilerin, Anadolu liman kentleriyle ticaret yapmaları, Türkler öncesine, Bizans devrine kadar geriye gider. Amasra, Sinop, Samsun, Fatsa, Trabzon gibi Karadeniz liman kentlerinin yanı sıra, Kefe, Suğdak ve Balıklaga gibi Kırım kentleri ile Edremit, Kadı iskelesi, İzmir, Sakız, Foça, Midilli, Enez, İmroz, Taşöz, Kefken’de ticari temsilcilik açtılar. 1352 ve 1361 yıllarında Osmanlılar ile ticari anlaşmalar imzaladılar ki, Orhan Bey ile anlaşma yapan en eski devlettir Ceneviz.

Osmanlı sultanları, Bizans’a karşı kullanmak amacıyla Cenevizliler ile dost geçinmeye gayret etmişler, onlara ticari imtiyazlar tanımışlardır. İzmir bağlamında bakıldığında, şap ticaretinin merkezi olmasından dolayı Foça ve Çandarlı kalelerindeki Ceneviz etkisi halen açıktır. Diğer Batılı devletlerle karşılaştırıldığı zaman, Osmanlı devletinin, Cenevizliler ile ağır sorunlar yaşamadığı ortaya çıkar. Osmanlı-Ceneviz ilişkileri, 1814 yılına kadar dostluk çerçevesinde sürmüştür. Cenova Cumhuriyeti (Ceneviz), 1814-1860 yılları arasında Sardunya krallığının egemenliği altına girmiştir.

Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi’nde, İzmir’de, Ceneviz tebaasından tacirlerin (müstemen) mevcut olduğunu gösteren 1845-1846 tarihli bir defter bulunuyor (No. 2120). Bu durum, hem Cenevizlilerin hem de Osmanlıların tarihi açısından çok ilgi çekicidir. Zira Cenova Cumhuriyeti, bu yıllarda, siyasi otoritesini kaybetmiş bir halde, Sardunya Krallığı'na bağlıydı. Osmanlı idaresi bu durumu (müstakil bir Cenova olmamasını) bilmesine rağmen, herhalde eski anlaşmalara binaen, Cenevizlilerin ticari statüsünü devam ettirdi. İzmir’de 200-250 kişilik ticaretle uğraşan Ceneviz tebaasının imtiyazlarını, İzmir’de müstakil bir Sardunya tebaası olmasına rağmen, kabul etti.

1861’e, İtalyan birliğinin sağlanmasına kadar, Osmanlı idaresi, kendi ülkesinde yaşayan Cenevizlilerin imtiyazlarını korumuş görünüyor. Ceneviz Dukalığı'nın himayesini kabul edenler arasında, yerli Rumlar, Ermeniler, İtalya’nın çeşitli yerlerinden olanlar ile Yahudiler vardı. Yani oğlu Coze, aslen İzmirli ve Katolik, balyacılıkla uğraşıyor; üç oğlu ile birlikte İzmir’de yaşıyordu. Todori oğlu Petro, Aya Dimitri Kilisesi yanındaki Mimar Haci İstefani mahallesinde ikamet ediyor ve attarlıkla (parfümeri) uğraşıyordu. Frenk terzisi Lamboro Haci Korniti mahallesinde ikamet ediyordu. İzmirli Angilaki, Servili Han ile Büyük Köprülü Hanı'nda ticaret ile meşguldü. İzmirli Petraki, yemiş ticareti ile uğraşırken, Sakızlı Costayani, tüccar olarak çalışıyordu. Sakızlı Vişanci, simsar iken, Manuel, Bahçeli Çarşı’da kuyumcu idi. Tüm bu kişiler Ceneviz Dukalığı'nın ticari himayesinde bulunuyorlardı. İzmirli Covani, manifaturacı iken, İzmirli Istalyaki, mağazacı idi.

SİMSARLIK YAYGIN

Aslında, Ceneviz’in himayesini kazanmış kişilerin çoğunun, Sakız kökenli olduğu görülür. Sakızlı simsar Tomazo gibi. Bunlar, süngerci, manifaturacı, yemişçi, gündelikçi, frenk terzisi, berber, eskici, duhancı (tütüncü), hizmetçi, kuyumcu, mum hizmetçisi, makarnacı, mısırcı, tercüman, terzi ustası, tuhafiyeci, karantina memuru, aşçı, nakkaş, hekim, paçacı, şehriyeci olarak çalıştılar.

1840’lı yıllarda, İzmir’deki Ceneviz konsolosluğunun açık olup olmadığı belli değildir. Ancak bir tercüman görevliydi. Kırk yaşındaki Kazdağlı Ermeni Avanis, resmi olarak Ceneviz tercümanıydı. Ceneviz tebaasının bir kısmı Ermeni mahallesinde oturuyor. Kazdağlı oğlu Haci Agop, Ermeni Mahallesi Istepelya sokağından ikamet edenlerdi. Franko oğlu Fransuva, Ceneviz tercümanı olarak, Sakızlı damadıyla birlikte, İzmir’de Cenova’nın himayesinde çalışan bir başka kişiydi. Bunların bir kısmının Flemenk balyozu konağının karşısında simsarlık yapmaları, bunların Hollandalı tacirler tarafından desteklendiğini gösterir.

Bunlar arasında simsarlık mesleğinin yaygın olduğu görülür. Simsar Piyeri, simsar Vişence, simsar Filip, simsar Abram, simsar Kostanti bunlardan bazılarıdır. Simsarlar, belli bir ticari malın simsarı olurlardı. Gemi, pamuk ipliği, kaba kumaş gibi ticari malların simsarlığını yaparlardı.